Gönderi

Edebiyat tarihi, bir bakıma, "iyi edebiyat" diye nitelenen ile "kötü edebiyat" olarak nitelenen arasındaki çatışmalardır. Yazılı toplumların ve yazılı kültürlerin belleği edebi metinlerle kuşaktan kuşağa aktarılırken "edebiyat savunuculuğu" da verili edebiyatın dışında kuramsal bir çaba olarak sürer. Bu çabanın itici gücü edebiyat eleştirisidir. Edebiyatın eleştirisi eserlerin niteliği üzerinde dururken 'iyi ve kalıcı' olanı 'yüzeysel ve popüler' olana karşı savunur. 'Edebiyatın Avukatlığı', edebi metinleri başka alanlara karşı koruma ve savunma değil, onu 'gerçek ve arı' edebiyat olarak savunmaya yöneliktir. İngiliz şair ve eleştirmen Matthew Arnold(1882-1888) gerçek ve arı edebiyatı bulmak için 'touchstone' (mihenk taşı) metaforuna baş vurur. Mihenk taşı, altın arayıcılarının buldukları madeni, onun altın olup olmadığını anlamak için sürttükleri taştır. Bir eserin değeri de bu şekilde "ölçüt" olan eserlerle karşılaştırılarak anlaşılabilir
Sayfa 26 - Marcel Reich-Ranicki (Almanca aslından çeviren:Aziz Turuşkan)Kitabı okudu
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.