Gönderi

96 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 29 hours
Ayrintı yayınlarının 1988 Haziran 1.basım arka kapak yazısında belirttiğine göre Time tarafından (hangi Time?) "Beckett'tan beri çağdaş yazının en büyük adı" diye nitelendirilen Handke'nin en önemli yapıtlarından biriymiş Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi. Benim görüşümse kitabın daha çok 'pek bir şey anlatmayan anlatılardan' olduğu yönünde. Zira Bay Handke baş karakteri olan eski kaleci Joseph Bloch'u, rüzgarda sürüklenen sayfalar misali oradan oraya savurup duruyor 86 sayfa boyunca. Serbest çağrışım tekniğiyle yazılmış olan kitapta, bir cümlede odasında oturan baş karakterimiz bir sonraki cümlede postaneye yürüyüp cümlenin sonunda ormana koşmaya veya bara içmeye gidebiliyor. Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki, sürekli Türkçe kitaplar okuyan birinin İngilizce bir kitabı (dile ne kadar hakim olursa olsun) yadırgaması gibi, bu tarz kitaplara alışık olmadığım için okumakta zorlandım. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, Ayrıntı Yayınları aynı arka kapak yazısının devamında bu kitap için "Bir tek sözcük ile tanımlamak gerekirse, dille dünya arasındaki 'boş'luğun romanıdır," der. Sanırım okumakta yaşadığım zorluk daha tolere edilebilir olmuştur nazarınızda. Zor kitapları seven okurlara tavsiye ederim.
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016504 okunma
·
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.