Gönderi

56 syf.
7/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Stefan Zweig'ın daha önce Satranç adlı kitabını okumuştum ama kitaba dair bir şey hatırlamıyorum.O yüzden yazardan ilk kez bir kitap okuyormuşum gibi geldi.Betimlemeleri , zekice kurgulanmış tamlamalarını ilk başta zorlama ve gülünç bulmuştum oysa ki gerçekten etkileyicilerdi. Hayal gücünü zekasıyla birleştirmiş iyi bir yazar olduğunu düşündüm. . Kitaba gelirsek, dönemin en önde gelen zengin, saygın, herkesçe tanınan ve hizmetinde birçok insanın olduğu güçlü bir kadının elinden makamı alınınca nasıl da kötü hale geldiği anlatılıyor. O "kötü" yü açacağım şimdi. Kadın hep insanları küçük gören, onları alaya alan, ezen, en büyük serveti gücüyle beslenen ve onu insanlar üzerinde psikolojik olarak şiddet şeklinde uygulayan biri. Ama o muhteşem hayatından küçük bir kasabaya düşünce bunu hazmedemez.Altında bir sürü insan varken şimdi odasında tek başına olmak onun zoruna gider. Yalnızlığa alışık değildir çünkü o hiç yalnız kalmamıştır. Ve o hayatı devam ediyormuşçasına kalan parasıyla yine kendisini yüce göstermeye , onların "zavallılıklarını'' gördükçe kendi içinde bulunduğu durumu unutmaya ve mutlu olmaya çalışır. İnsanları oyuncakları gibi kullanmaya devam eder. Peki elindeki son oyuncak da kırıldığında ne olacaktır? Ya da oynadığı son oyuncak ne olacaktır? Sonunda bu oyun ön gördüğü şekilde mi bitecektir ? Soruların cevaplarını merak edenler ve yazarın kadın karakter üzerindeki psikolojik çözümlemelerini merak edenler için tavsiye ederim , sayfa olarak kısa ama roman lezzetinde diyebilirim.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,9bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.