Gönderi

Elfler ölümsüzdü ve bilgelikleri çağdan çağa artıp durdu, ne bir hastalık ne de bir veba onlara ölüm getirdi. Aslında bedenleri Dünyeviydi ve yok edebilirlerdi; ve o günlerde, zamanın akışı içinde onları içten tüketecek ateş uzun süredir bedenlerinin içlerinde olmadığı için İnsan bedenlerine daha çok benziyorlardı. Ama insanlar daha zayıftı, silahlar ya da aksilikler onları daha kolay yok eder ve daha zor iyileşirlerdi; birçok hastalığa maruz kalırlar, yaşlanır ve ölürlerdi. Elfler, onların ölümünün ardından ruhlarına ne olacağını bilmezdi. Bazıları, onların da Mandos’un salonlarına gittiğini söyler; ama oradaki bekleme yeri Elflerin bekleme yeriyle aynı değildi ve Manwe dışında Ilûvatar'ın maiyetinde sadece Mandos bilirdi, Dış Deniz'in kıyısındaki o sessiz salonlarda hatırlama zamanlarının peşinden nereye gittiklerini. Eli bir Silmaril'e değmiş olan Barahir oğlu Beren dışında kimse ölülerin konaklarından geri dönmedi; ama o da daha sonra ölümlü İnsanlarla asla konuşmadı. İnsanların ölümden sonraki yazgıları, belki de ne Valar'ın elindedir, ne de Ainur'un Müziği'ndeki kehanetler arasındadır.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.