Gönderi

80 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Cengiz Aytmatov benim için özel isimlerden biri. Şimdiye kadar Gün Olur Asra Bedel, Beyaz Gemi ve Cengiz Han’a Küsen Bulut kitaplarını okudum. Bütün kitaplarını okumak istediğim yazarın tarzını biraz Stefan Zweig’e benzetiyorum ben. İkisinin kitaplarında da aslında çok hareket yoktur. Şoke eden sürprizlere, bol aksiyona, nefes kesen anlara pek rastlanmaz ama en basit bir şeyi bile o kadar güzel, detaylı ve etkileyici anlatırlar ki kitap sizi içine çeker, büyüler. Hani bazı insanlar kitapta çok olay olmasını ister, durağanlığı sıkıcı bulur ya o isimlerin bile iki yazarın kitaplarını zevkle okuyacaklarını düşünüyorum. Defalarca söylediğim gibi, bence edebiyatta ne anlattığın değil nasıl anlattığındır önemli olan. Cengiz Aytmatov da bunu kanıtlıyor. Eğer kitabın arka kapağında yazan "İşte şimdi burada, Villon'un, Hugo'nun, Baudelaire'nin Paris'inde, kralların ve devrimlerin Paris'inde, ressamların yüzyıllık Paris'i olmakla övünen her taşı ya bir tarihi, ya bir efsaneyi hatırlatan şu Paris'te Werther, Bérénice, Antoine ve Kleopatra, Manon Lescaut, Education Sentimentale, Dominique, hepsi birdenbire gözümden düşüverdi. Çünkü ben Cemile'yi okudum. Roméo Juliette, Paolo ve Francesca, Hernani ve Dona Sol, artık bunların hiçbiri gözümde değil, çünkü ben ikinci dünya savaşının üçüncü yılı yazında, 1943 yılının o Ağustos gecesinde Kurkureu vadisinde bir yerde Zahire arabaları ile giden Danyar ve Cemile'ye, bunların hikâyesini anlatan küçük Seyit'e rastladım." İfadesine takılmazsanız, “Dünyanın en güzel aşk hikâyesi” yorumu beklentinizi yükseltmezse çok güzel bir kitap okuyacağınızı garanti ediyorum.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932.9k okunma
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.