Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

140 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yeraltından Notlar... "İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüz karası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız." Kitabı sipariş ederken sitede gördüğüm bu kısmı sağladı belki de okumayı uzun süre erteleyeceğim bu kitabı diğer kitaplardan daha önce okumamı. Son dört günde üç kere peş peşe okudum Yeraltından Notlar'ı. Elime geçen her fırsatta okudum ve her bitirdiğimde yeniden okuma isteği doğdu içimde. Hani bazı filmler vardır ya defalarca izlemişsinizdir ama tekrar tekrar izleyip her seferinde hazzını duyarsınız. Bu kitap da benim için o tarzda bir kitap oldu. Hayatımın sonuna kadar en az beş altı kere daha okuyacağımdan eminim. ''Ben hasta bir adamım...Kötü bir adamım.Suratsız bir adamım ben.'' Böyle başlayan bir kitaptan ve kitaba böyle başlayan bir karakterden ne bekleyebilir ki insan ? Böyle mutsuz bir karaktere nasıl kendini yakın hissedebilir peki ? Bu kısmı Dostoyevski'nin anlatımına ve belki de hepimizin bir parça hasta , kötü ve suratsız insanlar oluşumuza yoruyorum ben. Bazı bölümlerde üzülüyoruz bu adama bazılarında kızıyoruz neden böyle yaptı diye. Ama galiba en çok acıyoruz bu adama. Hatta öyle çok acıyoruz ki bu acımak duygusu bazen ona fazla geliyor ve kalanını kendimize yönlendiriyoruz. Bazı kısımlarda kendimize benzetiyoruz bu hasta , kötü ve suratsız adamı. Kendi hatalarımıza , pişmanlıklarımıza götürüyor bizi aklımız. Belki de bu yüzden bu hasta , kötü ve suratsız adamın ismi geçmiyor kitapta. Herkes kendi başkarakteri olduğu romanı okuyor belki de. Hatta Dostoyevski de kendini anlatıyor başkarakterde. Sürgünden dönünce kendi iç çatışmalarını ve hezeyanlarını anlatmak istemiştir belki de. Yeraltından Notlar iki bölümden oluşan bir kitap. İlk bölüm başkarakterin iç çatışmalarını anlatıyor. Ama ne iç çatışmalar ? Dostoyevski sizi odanın bir yerinden alıyor , tüm odayı dolaştırıp tekrar aynı yere aklınızda onlarca soruyla bırakıyor. Soruları kendisi çözerken ona eşlik ediyorsunuz. Tam bitti derken PAT. Daha büyük bir bomba bırakıyor kucağınıza. Az önce hak verdiğinizin tam tersinde ama reddedemeyeceğiniz bir soru soruyor ve bakakalıyorsunuz. Başkarakteri anlamaya , anlamlandırmaya çalışıyorsunuz. Ama nafile. Çünkü belki de Dünya Edebiyatı'nın gördüğü en acınası , en zavallı karakter o. İkinci bölümde ise okurla sohbet eden iç çatışma havası devam ediyor ancak bu sefer karakteri bir de olaylar içinde sunuyor size Dostoyevski. Hani dedim ya yukarıda kendinize benzetiyorsunuz başkarakteri diye. Sanırım aptallığınızı bir de yaşadığınız olaylar ve onlara verdiğiniz tepkiler üzerinden görün sevgili okuyucularım demek istiyor. Başkarakterimizin iç dünyasında yaşadıkları ve bunların dışavurumlarının tutarsızlıkları gözler önüne seriliyor. Bu bölüm , ilk bölüme göre daha akıcı olaylar çevresinde geliştiği için. Değişmeyen kısım ise hala başkaraktere acıyor ve üzülüyor oluşunuz hatta yeri geldiğinde kızıyor oluşunuz. Her ne kadar kızsak , üzülsek ve acısak da bir yandan da çok seviyoruz bu kahramanı. Onunla teğmenin karşısında dimdik duruyor , Zverkov'a tokat atmaya giderken ona cesaret veriyor ve onunla birlikte Liza'ya aşık oluyoruz. Sanırım en iyi de Dostoyevski inceliyor romanını kitabın en sonundaki cümleleriyle. ''Bu , edebi bir eserden ziyade günahlarımın kefaretini ödemek oldu. Bir köşeye çekilip ahlak bozukluğumla bütün bir ömrü nasıl heba ettiğimi , kötücül , boş gururum yüzünden yaşayan alemle her türlü bağı keserek nasıl yeraltına çekildiğimi uzun bir öykü gibi anlatmanın hiçbir ilginç yanı yok elbette ; hem romanda bir kahraman olmalıdır , halbuki benimkinde bir kahramanın tersi olan ne kadar özellik varsa kasten bir antikahramanda toplanmış.''
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,2bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.