Okurken çok etkilenmiştim ama kitabın o sonlarındaki tiyatro bölümünde bir kopukluk yaşadım. Bitince "ne okudum şimdi ben" oldum ama önceki sayfalara dönünce, altını çizdiğim satırları, aldığım notları okuyup hissettiklerimi tekrar hatırlayınca hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi belki de. Benim de kesinlikle ileride dönüp tekrar okumam gerekecek. İncelemeniz için kuru kuru değil içtenlikle bir teşekkür etmek istiyorum. Dediğim gibi bitince kafam öyle bulandı ki aklımda kitaba dair her şey uçup gitmiş gibiydi. Kitabı harcadım mı diye nerdeyse vicdan azabı duydum. Yazdıklarınızı okuyunca düşüncelerim toparlandı.
Çoğu kişinin kitabı bırakma noktası dediğiniz bildiri kısmı benim en sevdiğim, en içselleştirebildiğim bölümdü. Ayrıcalıklı hissettim kendimi bu istatistiğe dahil olmayarak(:
Bu arada değindiğiniz o kısım, Hesse'nin "çevremizin yalnızca bugünkü görüntü ve olaylarla sarılıp kuşatılmadığını, geçmişte olup biten ne varsa aynı şekilde kayda geçirilip varlığını sürdürdüğünü belirttim; kuşkusuz günün birinde telli ya da telsiz, parazitli ya da parazitsiz, Hz. Süleyman'ın ve Walther von der Vogelweide'nin konuşmasını işitebilecektik" dediği yerle ilgili ben bir şeyler karalamışım defterime. Ne kadar mantıklı çıkarımlardır bilmiyorum, sadece laf kalabalığı yapmış da olabilirim. Benim anladığım gibiyde Hesse, yıllar öncesinden Hawking'le aynı öngörüleri paylaşmış bilim konusunda. Fizikten çok anlamam ama deftere yazdıklarımı sizinle paylaşmak istiyorum: Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi'ni okumuştum iki yaz önce. Hawking'in üstüne çalışıp ortaya sürdüğü ve bilimsel olarak kanıtlanamasa da hala çürütülememiş, sanırım "solucan delikleri" başlıklı hipotezi. Başka uzay-zaman düzlemlerinde, bizim "geçmiş" ve "gelecek" dediğimiz zaman dönemlerinin şimdiki zamanımızla aynı anda yaşanıyor olabileceği söylemişti sanırım. Solucan delikleri aracılığıyla da o boyutlara geçiş yapabilme ihtimali vardı. Ama bu varsayımların ortaya çıkardığı bazı paradokslar ve mantık çıkmazları da vardı. Geçmişe yolculuk mümkünse ve ben o delikten daha doğmadığım bir seneye gidip kendi babamı öldürürsem ne olacaktı? Kendi uzay-zaman düzlemime yine delik vasıtasıyla döndüğümde varoluşum nasıl açıklanacaktı ya da varolacak mıydım gibi. Kulağa çok fantastik şeyler gibi geliyor ama Hawking "gerçek çoğu zaman kurgudan daha gariptir" der. Başta dediğim gibi bu hipotezlerin bilimsel temelleri var ve olanaksızlıkları kanıtlanabilmiş değil. Yani benim bildiğim/hatırladığım kadarıyla. Umarım kendimi ifade edebilmişimdir ve çok fazla vaktinizi çalmamışımdır. Tekrar teşekkürler.