Gönderi

Korkunç saçların var, kir ve toz ile kaplanmış. Kafanda dikenli taç gibi ortada. Bir düğüm gibi yılanlar boynunda dolanmış. Senin Saçlarını sevmiyorum. Ağzınıdır bu istediğim, Yahya. Senin ağzın fildişi kulesinde al saç örgüsü kadar çarpıcı. Fildişi bıçağı ile ikiye bölünmüş nar gibi. Sur bahçelerinde açan ve güllerden daha kırmızı nar çiçekleri bile öyle kırmızı degildir, kızıl sûr gibi ağzın kralların yaklaşımını müjdeleyen ve düşmanı korkutan fakat ağzınla mukayese edilemez... Ağzın, ayaklarıyla cenderelerde kara üzüm ezen şarapçıların, ayaklarından bile daha kırmızıdır. Tapınaklarda yaşayan ve rahiplerin elinden beslenen güvercinlerin ayaklarından daha kırmızı. Ormandaki bir adamın aslanları ve kaplanları ezdikten sonra ayağını o kanda bulamasından daha kırmızı senin o dudakların. Ağzın mercana benzer, balıkçıların denizin alacakaranlığında bulduğu ve krallar için ayırdığı mercanlara...Senin ağzın Filistinlilerin bulduğu filistin madenlerindeki özel krallar için saklanan taşlardan bile daha parlak. Pers kralı'nın kanla boyanmış yayından bile kırmızı senin ağzın. Dünyada hiçbir şey yok ağzından daha kırmızı, izin ver bana öpeyim...
ჩემი რჩეული მსოფლიო
··
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.