‘’büyük yolların haydudu’’ şiirinde taparcasına sevdiği İstanbul’u:
‘’rimelindeki is ve dudak rujundaki kan’’(sy.20) dizelerinde bir hanımefendide rastlar. Ve o da taparcasına sevdiği İstanbul kadar vurulmuş ve aranan bir geçmişe sahiptir. Dahası da aranmakta ve yoktur. Atilla İlhan için sevginin yokluğu ‘’Ben Sana Mecburum’’ şiirine kadar pek çok dizede karşılaşılır. Belki de bu hiçlik kendi ekosisteminde okuyucuyu içine çeken bir kara delik oluşturur.