Yüksek ruhlu,
tevekkül ehli biri şöyle dedi:" Çölde tek başıma dolaşıp yolculuk
ederken nefsim beni vesveseye düşürdü: Dedim ki, "Sen böyle
yalnızsın ve bu sahra uçsuz bucaksızdır, bunda ne bir imaret, ne de bir
şehre rastlarsın." Bunun üzerine, nefsimi terbiye etmek için azmettim;
insanlardan uzak kalmak için cadde yolundan gitmeyeceğim ve
ağzıma bal ile yağ konulmadıkça hiçbir şey yemeyeceğim! Sonra çölde
bir hayli gittim, bir de gördüm ki, bir kafile yolunu şaşırmış benim
yoluma doğru geliyor. Onları görünce, onlar beni görmesinler diye
kendimi derhal yere atıp arka üstü yattıın. Ne var ki, Allah onları bana
doğru gönderdi. Bunun üzerine ben, gözlerimi yumdum. Onlar bana
yaklaşıp, birbirlerine, "Açlıktan aklı başından gitmiş, bir yolcu! Yağ
ve bal getirin de ağzına koyalım, ayılsın", dediler. Ben dişlerimi ve
ağzımı sımsıkı tuttum. Bir bıçak getirip ağzımı açmaya çalışırken ben
gülüp ağzımı açtım. Onlar beni o halde görünce, "Sen deli misin?"
dediler. O an, Rabb'ime hamd ve şükredip, nefsinle olan macerayı
onlara anlattım.