Çok sert iki tümce var bugünkü mektubunda. "Sen gelmezsin elbet, çünkü sen gelmeyi, sana gerektiği zamana bırakırsın" diyorsun birincisinde. Gerçek payı yok değil bunda, ama yüzdeyüz doğru değil; ikinci tümce şu: "Hoşça kal, Franku" diyor, şunu ekliyorsun: "Uydurma telgrafı çekmenin anlamı kalmadı artık, çekmeyeceğim." Gene de çektin o telgrafı, neden? "Hoş kal Franku" demen kadar yersiz bir şey olamaz! Bu iki tümceyi geri alabilir misin Milena? Birinci tümcenin yarısına göz yumayım, ama ikincisini istemiyorum, olduğu gibi al onu.