"Terleyen alev, üşüyen ırmaksa hayat
Gitarın tellerinde perdeler lal
Tualde her fırça darbesi kör mü olacak?
Alev üşüyüp ırmağa dönüşse
Su terleyip ateşe bürünse
Gül, yüzünü bir kez de Ay'a dönse
Acı, tenimde söndürülmüş köz değilse
Ne demeli şimdi mor anlamlara?
Alev henüz terleyip, ırmak üşümemişken
Dedim, 'hep benzetilirdi kadının ebruları hilale o sabah Ay'ın ebruları kadındı...'
İlk taşı günahkar olanlar atınca
Noette'nin yaptığı gemi de, ay da
Günlerin sayılı olduğu an'da battı."
Barış Işık / Muş Cezaevi