Ebru Ince 'ye ithaf edilmiştir. O kadar çok eser okudu ki savaşa, savaşın yıkıcılığına, saçmalığına dair, saygıyla eğiliyorum önünde.
youtube.com/watch?v=jhL_dHn... önce linki tıklamalısınız.
Dmitri Hvorostovski geçen yıl öldü. Kasım ayında. Kasımı sileceğim
Sona geldiğimde hâlâ yukarı doğru kaydırıyordum ekranı. Keşke Adaş abim çok daha uzun olsaydı. "Ruslar bilmez turnaları" bi an harita da turna uçurdum Rusya'nın üstünden gözlerimi kapatarak. Yeni bir Şair keşfetmiş oldum çok teşekkürler kelimelerin dert görmesin. Saygılar.
Resul Hamzatov'un bu şiiri Rusların en sevdiği "eski" bir şarkıya dönüşürken yaşattığı hüzün, galiba onların kalbine dokunmasındandı. İllaki öyleydi. Yoksa, kalbe dokunmayan eli şiirin neden insanı rahatlatsın ki?
Ebru hocam sen bu filmi seyrettin mi bilmem. Bitva za Sivastopol- Sivastopol için Savaş. İki sahne beni çok etkilemişti. İlkinde bir Sovyet bürokrat saçmalıyordu. İstiyordu ki Lyuda üstündeki kadınlığı çıkarsın, asker olsun. Sanıyordu ki kendi lanet devletçi görüşü en doğru. Halbuki Ludmilla bir kadındı ve biz onu kadın görmek istiyorduk.
Öyle oldu zaten. Birazcık küstürse de Ludmila'yı, saçmaladığını biz seyirciler anladık. Lyuda, yanında oğluyla bir konserdeydi, ki bir kadın olarak kaldı. Asker değil.
Halbuki bu sahnede kapının arkasında asılı bir Charlie Chaplin posteri gülümsüyordu. İşte bunu anlayamadı bürokrat. Charlie Chaplin'e selam olsun.
İkinci sahnede ise, Bayan Roosevelt diyordu ki Lyuda'nın yaralı sırtını görüp, seni koruyacak erkekler olmalıydı, sevgilin olmadı mı Ludmila?
O hatırladı. Üstüne kapanıp onu korumuştu aşkı. O ölmüş, Lyuda'nın sırtında bir yığın yara izi vardı, sağdı ama. Şarkı Ukraynaca. Çok az yerini anladım.
Ama anlamanın tek yolu kelimeler değil elbet. Melodininde kendi gerçekliği var. Yeter ki kotarmayı bilsin insan. Ben kotardığımı sanıyorum.
Ha, sevdiği Lyuda'yı korurken bu parça çalıyordu. Filmin tek Ukraynaca parçası da buydu zaten.
youtube.com/watch?v=sVifQuf...
Sevgi ve saygımı yolladım, aldın mı Ebru Hocam?
Var ol. Ömrüne bereket.