Yaşamış Martin Eden yaşamış.
Yoksulluğu, açlığı, sefaleti, basmakalıp fikirleri, dışlanmışlığı, sınıf ayrımını… vb dezavantajlı grupların maruz kaldığı tüm yaşanmışlıkları dibine kadar yaşamış. Yaşarken tüm olumsuzluklara ve eğitimsizliğine rağmen yolunu aydınlatan içindeki ışığı hiç söndürmeden o nasırlı elleriyle bir gün her şeyin güzel olacağı inancına sarılarak yolundan hiç vazgeçmemiş.
Almış olduğum bir psikoloji eğitiminde, eğitmenin bizlere sormuş olduğu ‘derin ve geniş olan bir kuyuya düşen ve desteksiz olarak çıkması imkânsız gözüken bir kişinin o kuyudan nasıl çıkacağı’ sorusuna öğrencilerin farklı birçok fikrine rağmen asıl cevabın gerçekten istemek ve inanmak olduğunu hatırlattı bana.
Kitabın, yazarın hayatından esinlenerek yazılmış olması, gerçek hayattan izler taşıması da ayrı etkiledi beni.
İyi ki tanıştık seninle Martin… Bir amaç için yola çıkmış, molada trenden inmiş ve garda yorgun, amaçsız bir şekilde nereye gideceğini bilmeden geçen trenlere bakarken buldum kendimi… Silkelendim kendimi sorguladım, seninle çok fena özdeşim kurdum, yoluma ışık olduğun için teşekkürler Sayın Eden.
Bu dünyadan bir Martin EDEN geçti dedirten bir eser.
Sevdiklerimi paylaşamam, kıskanırım :)) ama kesinlikle sizde tanışın.
Faydalı olması dileğiyle keyifli okumalar…
