Kitap henüz zihnimde çok canlı olduğu için olsa gerek, yazdığın her satırın tam olarak nereye gittiğini çok iyi anladım ve büyük bir keyifle okudum. Ben de okurken sık sık eşime ‘yahu şu adama biraz para gönderelim’ deyip durdum:) Sanki bir kurguyu değil de yan komşunun hikayesini okuyormuşuz gibi:) Kübra, o kadar güzel, o kadar akıcı ve içten anlatmışsın ki, bir kitap buluşmasında denk gelip bu kitap üzerine konuşuyor olsaydık, ancak bu kadar olurdu:)) Sanki bir inceleme okumadım da kitap üzerine sohbet etmişiz gibi geldi... Emeğine ve yüreğine sağlık... Bu arada, bu kitabın İletişim Yayınları’ndan çıkan baskısını da çok övüyorlar. Çok yerde denk geldim. Onu da Ergin Altay çevirmiş. Okumadığım için yorum yapamayacağım ama bir not olarak düşeyim buraya... Sağlıcakla kal...