Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Geçmişini iyi bil ki Geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki Nereye gideceğini unutmayasın. Şeyh Edebali'den Osman Gazi'ye... Değerli okurlar, kitapta olduğu gibi ben de incelememe bu nasihatle başlamak istedim. Hadi gelin sizlerle Katip Çelebi'yi biraz daha yakından tanıyalım. Asıl adı Mustafa olan Katip Çelebi 1609 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Asıl adının yerine Katip Çelebi olarak tanınması ise, " Katip" mahlası katiplik görevi sebebiyle iken "Çelebi" mahlası onun bilgili, kültürlü, zarif ve nazik biri olduğunu göstermektedir. Çünkü Osmanlı tarih literatürde bu unvan bu özellikleri taşıyan kimselere verilirmiş. Doğuda Hacı Halife, batıda ise Hacı Kalfa olarak tanınmaktadır. "Katip Çelebi'nin hayati ile ilgili bilgileri topladığımızda onun ilim ve irfan yolunda yürüdüğünü, seferlerde bile bu işle uğraştığını görürüz. Erken denilebilecek bir yaşta ilim tahsiline başlamış ve çeşitli ilimleri öğrenmiştir. Herhangi bir sefer için İstanbul dışına çıktığında, ordunun konakladığı yerlerde kitapçı dükkanlarını dolaşır, beldenin alimleriyle görüşüp bilgilerinden yararlanmaya çalışırmış. Onun eserlerinin malzemesinin işte bu ziyaretlerde elde ettiği malumat olduğu kaydedilmektedir." (Sayfa 15) İstanbulda kendisine kalan mirasın çoğunu da kitaplara vermiştir.( Bu bilgiden sonra Katip Çelebi'yi bir kere daha sevdim.) Bu da onun okumaya düşkünlüğünün en önemli göstergesidir. İlime ve bilgiye çokça önem veren Katip Çelebi birçok seferlerde tanıdığı savaşın çetin mücadelerini küçük sayarak, asıl savaşın onun tabiriyle " Cihad-ı Ekber" yani bilgisizliği yenmek için yapılan savaş olduğunu söylemiştir. "Katip Çelebi; kendisi tanınmış birçok bilim adamından çeşitli dersler aldığı gibi, öğrendiklerini başkalarına öğretmeyi önemli bir vazife kabul etmiş ve birçok talebe yetiştirmiştir."( Sayfa 17) En önemli eseri olan Cihannüma'da insanların bulunduğu yerden ayrılmadan da dünya hakkında bilgiler edinilebileceğini ve coğrafyanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. O dönemin şartlarında insanların seyahat yapmalarının ne kadar zor olduğu da düşünüldüğünde eserin önemi bir kez daha kavranır. "İlmin geçmişi tanımak ve yararının da bu olaylardan ibret almak olduğunu, tarihin ortaya koyduğu deneylerden zarar getirecek olanlardan kaçınmak ve yararlı olanlardan faydalanmak olarak gördüğünü belirtmektedir. Bu bilimin görenler için, başka bir hayat olduğunu işaret eder." (Sayfa 21) Savaşlarda işlenen hataların tarih bilinmemesinden kaynaklandığını söyleyen Katip Çelebi özellikle devlet adamlarının tarih ve coğrafya okumalarının önemini savunur. Katip Çelebi matematik, coğrafya, tarih, bibliyografi ve astronomiyle yakından ilgilenmiştir. Kitapta Türklerin astronomideki gelişimleri eski çağdan başlayarak kısa bir bölüm halinde de verilmektedir. Kitabın son bölümünde Katip Çelebi'nin Türk denizcileri için yazdığı kırk öğüde yer verilmiştir. Bence doyurucu bir kitaptı. Katip Çelebi hakkında daha fazla bilgi edinmek ve coğrafyanın gelişimini incelemek isteyenlere önerebileceğim bir kitap. Dili ağır olmamakla birlikte, kısa bir kitap olması okumasını kolaylaştırıyor. İyi Okumalar
Katip Çelebi
Katip ÇelebiAli Kuzu · Paraf Yayınları · 201333 okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.