Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fosfor
Ortaçağlarda Almanya’nın Hamburg kentinde Henning Brand isimli bir tüccar yaşarmış. Ticarette ne kadar başarılı olduğu bilinmez ama, çok kaba bir kimya görüşü olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Ancak o, günahın çağrısına karşı koyamıyor ve bir anda zengin olmaya çalışıyordu. Bu kolay gibi görünüyordu; yapması gereken bütün iş simyacıların iddiasına göre çakıl taşını bile altına dönüştürebilen ünlü “filozof taşı”nı bulmaktan ibaretti. Yıllar geçti. Tüccarlar Brand’m adını giderek daha az anıyorlar ve yeri geldiğinde üzüntüyle başlarını sallıyorlardı. Bu arada o, çeşitli mineralleri ve karışımları çözüyor, karıştırıyor, eliyor ve yakıyordu. Elleri kapanmak bilmez alkali ve asit yanıkları ile doluydu. Güzel bir öğleden sonra eski tüccarın şansı iyi gitti. Kar kadar beyaz bir madde imbiğin dibinde duruyordu. Koyu boğucu dumanlar çıkararak hızla yandı. Ve en ilginci bu maddenin karanlıkta parlamasıydı. Yaydığı soğuk ışık o kadar parlaktı ki, Brand eski simya eserlerini artık bu ışıkta okuyabiliyordu (Onun için şimdi bu eserler, iş mektuplarının ve senetlerin yerini almıştı). Böylece şans eseri, bir kimyasal element olan fosfor bulundu. İsmi Yunanca “Işık-taşıyan” ya da “ışık-taşıyıcısı” sözcüklerinden gelmektedir. Fosfor pek çok parlak maddenin ana bileşenidir. Sonunda Sherlock Holmes’un avladığı ünlü Baskerviller’in Köpeğini anımsıyor musunuz? Köpeğin ağzı fosfor ile parlaklaştırılmıştı. Periyodik Çizelge’nin diğer hiçbir üyesi böyle eşsiz bir özelliğe sahip değildir. Fosforun değerli ve önemli özellikleri çok fazladır. Alman kimyacı Moleschott bir keresinde “Fosfor olmadan düşünce olmaz.” demiştir. Bu gerçektir, çünkü beyin dokuları birçok karmaşık fosfor bileşiğinden oluşur. Aslında fosforsuz yaşam düşünülemez. Fosfor olmadan solunum işlemleri gerçekleşmez ve kaslar enerji depolayamaz.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.