Muhteşem bir kitabı daha okumanın verdiği haklı gurur ile bu incelemeye başlıyorum. Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük düşünürlerden biri olan çok sevgili sayın
Cemil Meriç ' e şükranlarımı sunuyorum.
Popüler kültürde hak ettiği değer kendisine pek verilmese de edebiyat eleştirmenliğinden, sosyolojiye ve hatta Lamia hanıma yazdığı aşk mektuplarına kadar edebiyat dünyamız için paha biçilemeyecek eserler vermiştir.
Özellikle genç okurlarımıza tavsiyem Lamia hanıma yazdığı aşk mektuplarını okusunlar ve gerçek aşkı orada görsünler.
Kitabımıza gelince Dünya edebiyatında birçok yeni tür ortaya çıkmıştı. Bu türlerin analiz edilmesi ve Türk edebiyatında topluma uygun bir dille anlatılması gerekiyordu. İşte bu açığı değerli yazarımız Cemil Meriç kapattı.
Klasizm ve hümanizm hakkında çok ayrıntılı bilgiler verir. Mesela ''Hümanizm, insan haysiyetine saygı, insana tabiat içinde istisnaî bir değer vermekse, İslâmiyet tek gerçek hümanizmdir.'' gibi muhteşem örnekler ile konuyu pekiştirir.
İncelememi değerli üstadın zihnimize kazımamız gereken tespitleriyle bitiriyorum.
''Biz kıtalar arasında ezelî bir savaş olduğuna inanmıyoruz.
Savaş Avrupalının ruhundadır: sınıflar arası savaş, milletler arası savaş…
Nizamını bir türlü kuramayan bu tedirgin ruh, arzı geniş bir salhaneye çevirmiştir ve çevirmektedir.
ASYA AVRUPALILAŞAMAZ,
İSLÂM HIRİSTİYANLAŞAMAZ,
TARİH IRMAĞI YERİNİ DEĞİŞTİREMEZ.''
Sevgi ve saygılar...