Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hikayemiz 1800 yıllarda kuzey İngiltere’de geçer, kitaba da ismini veren Jane Eyre kitabımızın baş kahramanıdır, sekiz yaşında bir kız çocuğunun diliyle anlatmaya başlar önce hayatını, yaşadığı yeri ve olumsuzlukları, hayallerini, o kadar akıcı ve anlaşılır ki bu anlatımlar, tam o yaşta bir çocuktan belki duyabileceğiniz masumluktadır, yani yazar gerçekten sekiz yaşında bir çocuğun ruhuyla anlatır o zamanın getirdiklerini yazar, bunu özellikle belirtmek istedim sizlere çünkü kitabın bu bölümlerin de en ufak bir abartı bulmanız mümkün değil. Jane Eyre öksüzdür, anne babası kimsenin benimsemediği bir evlilik yapmış ve aileleri tarafından kendilerine sırt çevrilmiştir. Sonrasın da ikisi de peşi peşine ölürler ve Jane Eyre’de kardeşine hiç kıyamayan dayısının eline kalır. Fakat o da uzun zaman yaşamaz ve Jane Eyre tam bir soğuk nevale olan, despot yengesinin merhametine bırakılır asıl hikayesi bundan sonra başlar Eyre’nin ve hayatın bütün o keşmekeşine karşın tek başına, bütün zorlukları göğüsleyerek rüzgara karşı yürür adeta… Değinilecek o kadar çok konu var ki aslında bir kadın olarak Eyre ile ne kadar gurur duydum anlatamam o hissi, o satırları okurken gözlerim çok zaman doldu dersem abartmış olmam, çünkü iradesine son derece hakim ve olayların gidişattı karşısında oldukça serinkanlı durabilen üstelik yaşının küçüklüğüne rağmen inanılmaz derece de olgunluk gösterebilen, cüssesi küçük ama yüreği büyük bir kadın ister istemez bütün kadınların gönlünü feth ediyor. Çoğu bölümler de bazen bir feminist çıkıyor karşınıza ama taşıdığı ruh hiç öyle değil ve onu yönlendiren sadece iç sesi yani hep kendini dinliyor, her şartta ve koşulda! Hayatı boyunca tutunacak hiçbir dalı olmamasına rağmen o hiç destek aramıyor kendine, korkmuyor çünkü mücadele etmekten.. Kendinin o kadar farkında ki ne yüceltiyor, ne alçaltıyor ve her fırsatta kendi kendisinin mahkemesini yapıyor, aslında zaman zaman hepimizin yapması gerektiği gibi. Okuduğunuz satırlar da muhakkak kendinizden bir parça bulabiliyorsunuz gerçek gibi çünkü hayatın içinden gibi yaşanılanlar o kadar sahici geliyor ki büyüsüne kapılı veriyorsunuz hemencecik.. Aslında kitap hayli kalın 624 sayfa kadar :) Ama düzenli bir okuyucu iseniz maksimum bir haftanızı alıyor bitirmek maksimum diyorum çünkü benim ara boşlukları uzatmama rağmen en fazla bu kadar sürdü.. Ve anlatım dilini de es geçemeyeceğim büyük olasılıkla bun da çeviriyi yapan Nihal Yeğinobalı’nın da büyük payı var, çünkü çok güzel bir çeviri okuduğumu söyleyebilirim, yazarın ruhunu hiç bozmadan bize yansıtmış çevirmen. Emeğine sağlık bize böyle bir eser kazandırdığı için .. İlk defa bir kadın elinden yazılmış bir klasik okudum ve hayranlığımı da saklamak istemiyorum, hemcinslerim istediklerin de gerçekten bunu hayli iyi yapabiliyorlar, öyle ki 26 yaşında ilk romanıyla dünya edebiyatında yer bulabilmiş, bir klasik olmuş Jane Eyre Charlote Bronte’nin kesinlikle başarısıyla ne kadar gurur duysa az geleceği tarzda bir eser. Kendinize bir iyilik yapın ve bu kitabı muhakkak okuyun, hayatın gerçekleriyle yüzleşin, o zamanlarda bile erkek egomanyasın dan sıyrılabilmiş bir küçük kızın neler yapabildiklerine inanın şaşkınlıkla hayran kalacaksınız.. Ve son bir dip not olarak eser beyaz perdeye de taşınmış ve 2011 yılında izleyiciye sunulmuştur, ama öncelikli olarak kitabı okumanızı sonrasın da filmi izleminizi öneririm malum her şeyin önceliği aslını bilmekten geçer.. Keyifli okumalarınız olsun bir sonra ki kitap yorumunda görüşmek üzere sevgili kitapsever dostlar :)
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Martı Yayınları · 201331,4bin okunma
·
11 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.