Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

239 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Harper Lee’nin 1960 yılında yayımlanan ve büyük ses getiren Bülbülü Öldürmek kitabının devamı mahiyetinde yazılan, Tespih ağacının gölgesinde aradan tam 55 yıl geçtikten sonra nihayet Kasım 2015’de okuyucuyla buluştu.. Plutzer edebiyat ödüllü Bülbülü öldürmek eserinden sonra edebiyat severler yarım bırakıldığını düşündükleri hikayenin tamamlanmasını hayli çok istiyorlardı ve nitekim Harper Lee ölümünden hemen önce yarım kalan hikayeyi tamamlayıp okuyucularına armağan etti, kendi adıma durumdan hayli memnunum. Çünkü Bülbülü öldürmek herkes gibi benim de takdirimi kazanmış ve kitaplığımda özel bir yere sahip olmuş eserlerdendir, devamının nasıl olacağını bir çok kez kafamda şekillendirmiş olsam da Tespih ağacının gölgesinde’yi okuyunca yanına bile yaklaşmamış olduğumu görmek beni bir hayli şaşırttı.. Buradan yola çıkarak kitabı beğenmediğimi düşünmenizi istemem, genel anlamda okunası güzel bir eser elbette ama işin gerçeğini söylemek gerekirse ilki kadar büyük tesirler yaratmadı bende.. Gelelim yorumumuza; kitabın ana karakterleri yine aynı, fakat bir eksik ve bir ekleme yapılmış halde. Atticus, Jean Luise, Alexandra hala, Jack amca, Finch ailesinin bireylerini oluşturuyor. Fakat bu sefer Jem aralarında değil, onun yerine Hank yani Hanry dahil oluyor hikayeye.. Jean Luise artık küçük bir kız değil, 26 yaşında genç bir bayan olarak çıkıyor karşımıza ve hikayeyi yine onun anlatımından dinliyoruz. Aslına bakarsanız konumuz yine aynı, kısaca hatırlamak gerekirse ‘Irkçılık’ işleniyor yine romanımızda. Jean Luise kendisini büyüten, yetiştiren ve ayakları yere basan bir birey haline getiren Atticus’la, yani hayatı boyunca rol model adlığı babasıyla ilk kez bir fikir ayrılığına düşüyor ve hikayemiz de buradan itibaren şekilleniyor.. Öyle ki aslında hikayemizin aile ilişkilerini okurken çok da yabancısı olmadığımız durumlarla karşılaşıyoruz, hemen her kız evladının bir dönemini özetliyor gibi de diyebiliriz. Jean Luise babasını gözünde Tanrı’laştırdığı için onu insan vasıflarından ve hatalarından ayrı tutuyor, ilk defa yaşadıkları fikir ayrılığında da adeta putlarını yıkıp, babasının da herkes gibi bir insan olduğunu kabullenmek zorunda kalıyor. Bu süreç ağrılı ve sancılı oluyor elbette ama sonrasın da baba kız arasında sulh sağlanıyor.. Tamamı 239 sayfadan oluşan ve Sel yayınlarından çıkan bu güzel kitap, Bülbülü öldürmek kadar derin izler bırakmayabilir hafızanız da ama hikayenin devamını merak edenler için okunmalı diye düşünüyor ve tavsiye ediyorum, okurken sizi yormayan bir eser, bildiğiniz bir filmin devamını izlemek kadar keyifli, bir kitabın devamını okumak. . Benim kitap hakkında ki naçizane yorumlarım bundan ibaret bir kusurumuz olduysa af oluna, bu arada Bülbülü Öldürmek yorumunu merak edenler için dergimizin internet sitesin den Edebiyat çukurun da ulaşabileceklerini hatırlatmak isterim. Yine yeniden bu sefer yazılı basımda da sizlere kitapları yorumluyor olmak hayli keyifli, bir sonra ki sayıda da yine sürpriz bir eserin yorumuyla karşınızda olacağım, bol kitaplı günler dilerim esen kalın sevgili kitapseverler
Tespih Ağacının Gölgesinde
Tespih Ağacının GölgesindeHarper Lee · Sel Yayıncılık · 20205,4bin okunma
··
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.