Kendime sakladığım bir incelemem var, ne kadar inceleme denir bilemiyorum gerçi.
Ama siz de bilin istiyorum bu kitabı, o yüzden buraya da birşeyler karalıyorum.
Öncelikle şunu bilin ki bu öykü kitabını bana tavsiye eden kişi çokça öykü okumuş ve bunlar arasından bir tavsiye vermiştir, yani nadide bir kitaptır kendileri.
Altı adet kısa ama dolu dolu öyküden oluşuyor ve hepsi de bizden birşeyler taşıyor, bizden olmasa annemizden, babamızdan, komşumuzdan, arkadaşımızdan.
Bazen otobüste bir teyzeye selam verirsiniz de muhabbet etmeye başlar sonra onun hayat hikayesini dinlersiniz ya, ya da bir bekleme salonunda bakışları derin bir abla sizdeki samimiyeti hissedince tavsiye babında hayatından birkaç kesit sunar size, işte bu öyküleri okuyunca yaşını başını almış insanlar size gençliklerinden, geçirdiklerinden haberler taşıyor gibi de hissedebilirsiniz, yaşadıklarınızı da hatırlayabilirsiniz.
Ne köyden hikayeler diyebilirim ne şehirden, ikisi arasında birşey, bizim toplumumuzdan, bizden.
Ve okurken kalbinizde hep bir kuş olacak, bazen ağlayacak bazen gülecek.
Yazarı Mustafa Çiftçi bizi bize çok sade ve akıcı bir dille anlatmış ama kendi üslubu ile, yani öyküler sanki farklı bir imzaya sahip, başka bir tadı var.
Hikayelerden bahsetmem doğru olur mu bilemedim, hiç alıntı da paylaşamadım ama kitabı ara ara elime alacağım için alıntılar ekleyebilirim.
Özel bir kitap, okuyabilirseniz en yakınızdaki kişiye de okutmak isteyeceksiniz.
Lütfen okuyun.