Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Serkan hoca her zamanki gibi yine harikalar yaratmış! Dr. Serkan KARAİSMAİLOĞLU, akademik olarak sinirbilim çalışan ve sinirbilim doktorası yapmış bir kişi. Kendisiyle ilk tanışmam, youtube'da karşılaştığım bir videoyla olmuştu. Videoları arka arkaya izledikçe, ne kadar anlaşılır ve akıcı konuştuğunu, ne kadar kısa ve öz bilgilerle derdini anlatabildiğini görüp hayranlıklara gömülmüştüm. "Kadın beyni, erkek beyni" adlı kitabını satın alıp okuduğumda ise, kendisini, "bu adam ne yazsa okurum, ne konuşsa dinlerim" kategorisine sokmuştum. Bu kitapta da beni yanıltmadı.Yeni kitap yazsa da okusak.. Kitabın üslubundan bahsetmek istiyorum öncelikle. Her zamanki gibi anlaşılır ve akıcı. Hatta hocamız, kitabı okuyacak yeni neslin konuyu daha iyi anlayabilmesi için "Game of Thrones/Taht Oyunları" dizisinden alıntılara bile başvurmuş. Bunun dışındaki benzetmeleri, örnekleri bizden biri olan insanların anlayacağı, akademik bilgimiz olmasa bile "şu sistem böyle çalışıyormuş, hıııı demek bundan böyle diyorlar" şeklinde size aydınlatma yaşatacak türden. Lahmacunseverlerden iskenderseverlere, pırasaseverlerden brokoliseverlere kadar herkes benzetmelerden nasibini almış. Afaki, hayal ürünü hiçbir insan tipi yok benzetmeleri arasında. "Hııı, bak bizim Ali ağabey de böyleydi" diyebilmeniz çok muhtemel.. Ayrıca, her ne kadar üslupla alakalı olmasa da, Dr. Aslı Şan Dağlı Gül'ün kitaptaki sevimli çizimleri de anlamayı, durumu/konuyu gözümüzde canlandırmayı kolaylaştırıyor. Kitabın konusuna gelecek olursak; hocamız, "Ne yersek oyuz" iddiasından yola çıkarak, vücudumuzdaki bakterilerin/mikropların (mikrobiyota) beynimiz üzerindeki etkilerini anlatmaya çalışıyor. Kitap sistematik bir şekilde ilerliyor. Önce yemeğin ne olduğu, ne işe yaradığı, vücudumuzdaki yolculuğunun nasıl başlayıp nasıl sonlandığı anlatılarak, konuya giriş yapılıyor. Daha sonra, bu yolculuktaki bakterilerin yoğun olduğu iki alandan, ince ve kalın bağırsaktan bahsediliyor. İyi bakteriler, kötü bakteriler, bunların var oluşları, yok oluşları, aralarındaki savaşlar.. Akabinde, bu bakterilerin beynimiz üzerinde nasıl doğrudan söz sahibi olduğunu, beden sağlığının yanında ruh sağlığımıza-özellikle depresyon ve anksiyete-nasıl etki ettiğini, probiyotik ve prebiyotik (ben ikisini de aynı şey diye biliyordum) gıdaların neler olduğunu ve ne işe yaradıklarını anlatıyor. Hem çok bilindik, daha doğrusu "duyulduk" konulara; hem de hiçbir fikrimiz olmayan yeni konulara bilimsel temellere dayanarak açıklamalar getirilmiş. Hatta hocamız, "eş seçimi"nin bile, "bağırsak bakterileri"nin etkisi altında, bilinçsiz olarak gerçekleştirildiğini ispatlamış. Artık konuyu bağlayacak olursam, hocamızın da dediği gibi bu kitabın amacı, yiyecek tercihlerimiz konusunda bizi yönlendirmek, sağlıklı yiyecekler bunlardır sağlıksız olanlar ise bunlardır deyip ahkam kesmek değil. Çünkü bizzat kendisi bu konunun çok istismar edildiğini, bu konulardaki muhabbetlerin insanlara itici geldiğini, sadece yemek yeme yeteneğine sahip birisinin bile sağlık konusunda kendinden oldukça emin yorumlar yapabildiğini, dolayısıyla müthiş bir bilgi kirliliği olduğunu düşünüyor. Serkan hocanın yapmaya çalıştığı tek şey, elbette ki ahlaklı bir bilim adamı olmanın sorumluluğu altında, vücudumuzda ne olduğunu anlatarak, bizde bir farkındalık oluşturmak ve yiyeceklerimiz konusunda bilinçli seçimler yapmamızı sağlamak. Kitabı okumayan herkese tavsiye ediyorum. İyi okumalar.
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta BuldumSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20176,4bin okunma
··
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.