Sevgili Meltem, altta yaptığın yoruma tüm samimi duygularımla katılmakla birlikte nacizane eklemek istediklerim var. Elbette gönül ister bir gün değil her gün kadınlara değer verilebilsin. O da bir yana sadece bugün bile değer verilse yüreğim soğurdu. Ama bir gün dahi değer yok. Ötelemenin, ikinci sınıf insan yerine konmanın, öküzden eşekten sonra gelmenin, üç kuruşa satılmanın, sadece "beden" ya da "et yığını" olarak görülmenin, hele ki şiddetin insanlıkla yakından uzaktan ilişkisi yok!
"Emek" konusuna gelince her kadının üretimde az çok yeri olduğu düşüncesine katılmakla birlikte, bunun sadece cinsiyete indirgenmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bence bu sistemde tüm insanlık emekçidir. "Emekçi Kadınlar" diye vurgulanmasının şöyle bir maksadı vardır ki; 1857 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde ağır iş koşullarında çalışan kadın tekstil işçilerinin grev başlatmasının ardından polisin müdahalesiyle 129 kadın işçinin yanarak öldürülmesine bir önem atfetmektir. Aslında kutlama değil, bir anma günüdür bu!
Onca kadın işçi, hemcinslerinin erkeklerden hediye alması ya da kozmetik ürünlerindeki indirimlerden faydalanması için canlarını feda etmedi. Biraz saygı duymalıyız. Bugün fabrikalarda ya da özel iş yerlerinde 16 saat değil de 8 saat 12 saat çalışılıyorsa, bu hakta o gün orda ölen 129 kadın işçinin canının bedeli vardır.