Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

341 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
''Baş yapıtlarını ilk eserlerinde verenler yok olmaya mahkumdurlar.'' Bu sözü bir yerde okumuştum yoksa bana mı öyle geliyor, ünlü birinin sözü gibiydi galiba veya beş dakika da olsa ben ünlü olayım, benim sözüm olsun.:) Nihayetinde mantıklı bir söz. Bu sözün rotasına Andy Weir'i katmak istemiyorum lakin Artemis'de umduğumu bulamadım be arkadaş... 2014 yılında çıkan Marslı kitabıyla, tüm bilim-kurgu seven-sevmeyen insanların gönlünde taht kuran yazar Andy Weir, şüphesiz bir büyük başarı yakaladı. Türk okurlarının da çok büyük ilgisini çekti. Aradan geçen yıllar sonra okurlar, acaba yazarın ikinci meyvesi ne zaman gelir diye düşünürken, en nihayetinde 2018 başlarında elimize geçti. Sitede de çok sayıda arkadaşımız büyük bir beklenti içinde oldu. Bunlardan biri de bendim.:) Öyle ki elime geçtiği andan itibaren sanki ilk aşkımdan bir mektup gelmiş gibi hemen okumaya başladım. Sayfalar ilerledikçe de içimi bir hüzün kapladı. Çünkü ortalıkta ne Andy Weir ne Marslı'dan Mark Watney, ne de yazarın karakter üzerinden verdiği ince espriler vardı. Şimdi yazarın hakkını yemeyelim elbette vardı bir şeyler ama ne derler ilk göz ağrısı gibi, herhalde bundan kaynaklı bir durumdu tat alamayışım. Küfrediş şekli bile Marslı'da daha güzeldi yani.:) Kendi kendime dedim ki acaba karakter kadın olduğu için mi diye? Ama kitabın sonlarına geldiğimde biraz daha güzel geçti elbet. Aslında bu eserin ilkine göre basit kalışı tamamen kurgudan dolayı. Çünkü okuduğunuzda göreceksiniz ki kurgu, çizgi film gibi bir şey. Bir paragraf da eser içeriği için ayırayım: Artemis ismini bildiğimiz gibi eski Yunan Tanrıçalarından geldiğini anlıyoruz. Apollo bile Artemis'in kardeşlerine verilen isim olduğunu görüyoruz. Okuduğum Limit kitabında da bu Artemis olayı geçiyor. Ünlü astronot Neil Armstrong'un uzay aracının ismi olan Apollo 11 de eski isimlerden geliyor. Şimdi Ay'da bulunan Artemis ismine gelelim: Dünya'dan buraya gelip yerleşmiş az sayıda insanların yaşadığı bir mahalle tarzı gibi bölgeye verilen isim. Burada da baş karakterimiz Jazz Bashara oluyor. Kısa boylu, kurnaz, esprili bir kadın. Fakat bazen boyundan büyük işlere karışıyor. Genç yaşına rağmen Artemis şehrinin altını üstüne getiriyor. Kimi zaman gülüyor, kimi zaman üzülüyoruz. Okurken sıkılmıyoruz fakat Marslı'yı okuyanın Artemis'i zayıf bulacağı inancındayım. Çünkü hep bir basitlik vardı. Yazarımız kendi idolünden gitmek istemiş ama 3-5 güzel espri, kurgunun gerçekten önemli bir mevzu olduğu anlayışının önüne geçemiyor malesef... Bir de Andy Weir'i; Arthur Clarke, Isaac Asimov, Philip Dick gibi bilim kurguya önemli hizmetlerde bulunmuş yazarlarla kıyaslamamak lazım. Çünkü yazarımız saf bir bilim kurgunun ötesinde eserlerine kendi tarzından bazı şeyler katmaya çalışmış. En önemlisi ise keskin esprileri oluyor. Bilgi üzerine de katkıları var, gerçi bu eserde diğerine göre azdı. Zaten Andy Weir genç bir yazar ve daha tecrübe edineceği beklentisi içindeyim. Son olarak bilim-kurguyu ayakta tutan en önemli etmen 'DRAM' dır. iyi bir bilim kurgu içinde aşk, espri, bilgi bolluğu geçse de, onu güzel yapan hüzündür, dramdır. Ay'da, uzayda gerçekleşen ölümler bile Dünya'da gerçekleşen ölümlerden daha asildir sanki. Büyük bir çaresizlik, büyük bir yalnızlıktır uzay... İyi okumalar...
Artemis
ArtemisAndy Weir · İthaki Yayınları · 20182,292 okunma
··
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.