Gittiğim için ne kadar sevinçliyim! İnsanın yüreği neymiş meğer, aziz dostum! Öylesine sevdiğim, ayrılmaya kıyamadığım seni terk etmek ve sevinçli olmak! Bağışlarsın beni biliyorum. Kader, benim diğer dostluklarımı da, benimki gibi bir kalbi korkutmak için karşıma çıkarmadı mı zaten? Zavallı Leonore! Fakat ben masumdum. Kız kardeşinin inatçı çekiciliği bana hoş bir eğlence sunarken, onun zavallı yüreğinde bir tutkunun doğması benim suçum değil ki? Yine de -bütünüyle masum muyum? Onun duygularını hiç mi beslemedim? Bizi sık sık güldüren, ama o denli gülünç olmayan, doğanın bütün o gerçek ifadeleri beni bizzat sevindirmedi mi? Bunu yaşamadım mı- Ah, nasıl oluyor da insan kendinden şikâyet edebiliyor? Sevgili dostum, sana söz veriyorum yola geleceğim; kaderin önümüze koyduğu bir parça fenalığı bile, daha önce hep yaptığım gibi tekrarlamayacağım. Bugünün tadını çıkaracağım ve geçmişi unutacağım. Kuşkusuz, sen haklısın aziz dostum. İnsanlar -neden böyle yaratıldıklarını Allah bilir!- bugüne katlanmak yerine, hayal güçlerini seferber ederek geçmişin kötülüklerini çağrıştıracak hatıralarla meşgul olmasalar, daha az acı çekerlerdi.
Bu da benim çevirim, Yavuz Haznedaroğlu - Karbon Kitaplar :)
Ben de 1. çeviriyi sevdim. :)