İslam dünyasındaki Kur'an'a yabancılaşmanın, hadislerin toplanmaya başlamasıyla ve dinin siyaset için kullanılmaya başlamasıyla gerçekleştiğini söylüyor yazar. Siyasi yapının meşruiyet kaynağını hadislerin oluşturduğunu, yine siyasi meşruiyet için kader konusunun kullanıldığını, kelam ilminin gerekliliğini anlatırken, sert gelebilecek cümleler de kuruyor. Eğer din konusunda farklı fikirlere tahammülünüz yoksa okumayın. Hiçbir kitap yüzde yüz doğru olamayacağı gibi yüzde yüz yanlış da olamaz çünkü.

Kur’an’a Yabancılaşma SüreciAhmet Akbulut · Otto · 201882 okunma

·

164 görüntüleme

Mihriban

@mihrimmm ·

04 Haziran 2020 19:37

Kitapta hadislerin uydurma olduğu ile ilgili tek bir kelime geçmiyor. Kur'an'la eşdeğer ikinci bir kaynak olamayacağını savunuyor. Olur olmadık bilgileri böyle vermeyelim lütfen. Selametle kalın. 🌺

Bu yorum görüntülenemiyor

Gülcan ÖZTÜRK

@COCUK_OGRETMEN ·

04 Haziran 2020 21:14

Bende şu an okuyorum. Hadisler için uydurma demiyor. Her hadisi doğru kabul etmenin yanlış olduğunu kuran a ters gelen hadislerin olmasının ters oldigunu. Aynı konuda kur anin ayrı hadisin ayrı söyleme gibi bir durumunun olmadığını anlatıyor. Misal kader bahsi için " Öte yandan, Biz her insanın kaderini (kendi) boynuna dolamışızdır; öyle ki, Kıyamet Günü onun önüne, her şeyi açık açık kaydedilmiş bulacağı bir sicil çıkaracağız" ayetini esas alıyor. Şimdiye kadar okuduğum kadarıyla bir hadis inkarcı yok karşımda. Allah en iyi bilir.

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hülya Yücel Ergün