Gönderi

255 syf.
10/10 puan verdi
Safiye Erol Hanımefendi bu yüzyılda yaşayan birçok kişide olduğu gibi bende de “nasıl bu kadar geç keşfettim” hissini uyandırdı. Ben de herkes gibi Ciğerdelen’le ona tutkuyla bağlanmış olsam da Ülker Fırtınası nedendir bilinmez, çoğu kişiden farklı olarak, beni daha çok etkiledi. Safiye Erol aşkı gerçekten en iyi ifade eden yazar olmasının yanısıra sanırım benim duygularımı, düşüncelerimi; hatta kafamın içindeki savaşları dahi ben doğmadan önce kağıda dökmüş. Hikaye farklı olsa da kendi değerini bilmeyip acı çeken, heba olan, yolunu kaybeden ve sonra son kez şansını sevdiği adama karşı, olmayacağını bile bile, son kez deneyen Nuran’ın hikayesi bu. Nuran evli bir adama, bir Yahuda’ya, verdiği zararların farkında olmayan bir köre ama yaratılışı bakımından da böyle olmaya mecbur olan Sermet’in uğruna harcadı kendini. Ancak bunun sonunda fark ettiği şey ise bunun onu kendi yolunu çizmesi için karşısına çıkan bir dönemeç olduğu. En azından bana göre. Unutmadan, Selçuk’un gösterdiği ama sonu kesinleşmeyen o sabırlı, şefkatli ilgi de romanın güzel taraflarından biriydi. Cumhuriyeti kuran neslin evlatlarının hikayesi bu, o zamanların Yeni Türkiyesi.
Ülker Fırtınası
Ülker FırtınasıSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 2000256 okunma
·
66 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.