İçeriği hakkında Kudüsten bahsediyor olması dışında hiç bir fikrim olmadığı halde okumaya başladım. Yazım tarzı etkileyici. Anlattığı şehre uyum sağlıyor. Hafif dramatik. İsmi Türkçeye çevrilirken mutasyona uğramış. Bu da kitabı basitleştirilmiş. Yani basit zannedilmesine sebep olmuş. Başrol kahramanımız yurt dışında okuduğu üniversite sonrası ülkesi Filistine geliyor. Annesinin farklı amaçları onun ise çok daha farklı dertleri var. Annesi mutlu bir şekilde onu dayısının kızıyla evlendirmek istiyor. Oysaki kahramanımız yüce bir görev olarak düşündüğü bir şeyi yapmak için burada. Karakterin iç düşünceleri, dışardan gelmenin verdiği özgüvenle oraya sıkışıp kalmış sıradan insanları daima eleştirmesi. Ve aslında bunda da haklı olması. Özellikle dayısının oğlunun babasından gizli israil fabrikalarında çalışıyor olmasına karşı çıkması. Aralarındaki konuşmalar. Vesaire. Kitabı anlatacak değilim. Konusu okuyucuyu içine çeken cinsten. Şunu demeliyim ki; kitabı okurken iki farklı zıt fikirde olan insanın ikisinin de haklı olduğu düşüncesine giriyorsunuz. Ama akabinde ikisinin de probleminin ifrat ve tefrit olduğunu anlıyorsunuz. İkisi de aşırıcı. Bana farklı bir ufuk kattı. İşgal altında yaşamak sandığımızdan daha zor. Ve her insan bu duruma farklı tepki veriyor. Bizim işgal altındaki ülkelere verdiğimiz tepki gibi. Velhasıl tavsiye ederim.

Kudüs Güncesi / Al-SubarSahar Khalifa · Belge Yayınları · 20007 okunma

·

24 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

N. E. A.