Avıyla empati kuran bir avcının işi zordu. Deniz kaplumbağalarının kesilip parçalandıktan bir saat sonra bile atmaya devam eden kalpleri ihtiyar balıkçıya, "Benim kalbim de öyle, ellerim ayaklarım da onlara benzer." diye düşündürüyordu. Tek başına avlandığından ya kendi kendine ya avıyla konuşuyordu: "Karanlık dünyanda bir takla at; dön, gel, biraz daha kokla. Yiyiver onu." Dua ediyordu sonra ardından: "Tanrım yardım et ona da, yemi yutsun!"