Rıza Çelik: "sen git artık": sen git artık anlatabilirim diye sustum, sustum ama anlamıyorsun işte. mecali kalmamış bir ağzın sökülen harflerinden sesleniyorum sana son kez. her sonu yeniden yaratan bir çocukluk ağlamaktan uykuya yenilen gözlerini giyerken seni öyle çıplak bir anda affettim. affettim ama beni anlamıyorsun işte. düşen bir kemiğin ardından etin bozulan yanlarından...

anlatabilirim diye sustum, sustum ama anlamıyorsun işte. mecali kalmamış bir ağzın sökülen harflerinden sesleniyorum sana son kez. her sonu yeniden yaratan bir çocukluk ağlamaktan uykuya yenilen gözlerini giyerken seni öyle çıplak bir anda affettim. affettim ama beni anlamıyorsun işte. düşen bir kemiğin ardından etin bozulan yanlarından koştum sana çürümüş, solmuş. ben rengini sende giyinmiş gökkuşağıydım gökte gözlerinden halkın düşen bir kahramanı içinde bana büyüttüğün aykırılıklara düşman bir gladyatördüm evveli, sonrası olmayan bir masalın belini dik tutmaya çalışan samana arka çıkan yancı seni yanıma nasıl kavuştururdum diye sığındığım türkçeye çektiğim yabancılık... kalın giyin artık kış kasım'a kin sert vurur soğuk. sorma anlatamam, bununda bir anlamı yok artık. ağladım dilediğim çok şekerler düştü düştü dizlerimi kanattığım yerlere. küsmedim, darılmadım da hiç bir eksikliğe git. belki kalman içimi birbirinden ayıran neşter giymesine sebep olur kelimelerin, belki kalman aklımda alevli meleklerin çıkarttığı yangına sebep olur, belki kalman beni daha çok unutturur, belki sen gittikçe iyiye gider kelimelerim, belki sen gittikçe melekleri annem gibi bilirim, belki sen gittikçe kendimi bilir sen gittikçe daha güzel kalırsın. sen git, ben sana ne kadar anlatabilmek için susarım bilmiyorum. zaten anlattıklarımında önemi yoktu ya bugüne kadar bu his bu yoksunluk anlatamam... /rızaçelik ig; clk.riza

··

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rıza Çelik