Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

368 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Beni uzak tutabileceklerini sanıyorlar ama kapıya kaç tane kilit astıklarının hiçbir önemi yok. Her zaman bir başka kapı bulunur." . . On yıl önce Dünya´yı ölümcül bir salgın hastalık olan kanlı humma kasıp kavurmuştur. Bu hastalığı atlatmayı başaran çocukların vücutlarında bazı izler kalmıştır ama bazılarında ise doğaüstü güçler ortaya çıkmıştır. İşte bu bazılarının onlardan korkmasını, bazılarının onlara iblis demesini bazılarının da onları taparcasına sevmesini sağlayan güçlere sahip gizemli kişiler Genç Elitlerdir... Adelina da kanlı hummadan izler ile kurtulmayı başaran bir malfettodur, içinde güçlü, kontrol edilemeyen ve son derecede karanlık bir güç vardır; bu güç ortaya çıkınca yolu ülkesini Genç Elitlerden temizlemek isteyen Engizisyon Mihveri´nin lideri Teren, kendileri gibi olan Genç Elitleri bulmak amacıyla hareket eden Hançer Cemiyeti ve bu Hançerlerin lideri olan ve kendine ait olanı geri almaya çalışan Enzo ile kesişir... . Öhöm öhöm, bu kitap ile ilgili düşüncelerimi alfabe çorbasına rahatlıkla benzetebilirim. Duygularım ve düşüncelerim ayaklanma başlatıp beynimde isyan sloganları atıyor gibi hissediyorum ki kitabın son sayfasını da okuyup kitap ile bakışmaya başladığım o andan itibaren haklı bir isyan olduğunun da bilincindeyim. Kitap kesinlikle daha önceden okuduğum bütün kitaplardan farklı mıydı? Evet, kesinlikle. Kitabı hem ilk hem ikinci okuyuşumda da kitabı elimden bırakamayıp, kendimi olaylar arasında kaybettiğim ve olanlara ağzımın açık kaldığı doğru mudur? Binlerce kez evet... Bu kadar çok güzelse neden zihnim karmaşık diye düşünen olabilir ki normaldir. Durum şu ki yazarın kurgusuna, kitabın akıcılığına ve özgünlüğüne harikadan başka diyecek bir sözüm yokken Adelina benim sinir kat seviyelerimi olağanüstü bir şekilde zorladı. Kitabın içine girip Adelina´nın yerine geçerek olayları tekrardan yazmak istedim. Kitap bitince de içimdeki sinir, öfke ve üzüntü yüzünden karakteri baya suçladım bence Adelina ilk önce her şeye atılmadan önce kendisini kontrol edebilse o kadar iyi olacaktı ki... Adelina, biliyorum, hiç kolay bir yaşantın yoktu ama içimde Enzo gibi bir umudum vardı senin için. Ama yok sen git her şeyi altüst et sonra gel oldu mu?? Her neyse, Adelina bugüne kadar görülen en güçlü ve en tehlikeli Elit. Karanlıktan gelen intikam ve öfke dolu güçlü bir yetenekten bahsediyoruz ya bu yetenek seni kontrol eder ya da sen onu... Başka bir seçenek yok. Bu güç kaosa ve kana aç tabii kalbinin siyah değil de kırmızı olduğunu, taştan değil de sevgiden oluştuğunu unutursan... Bu kitabın bir kahramanlık hakkında olduğunu düşünüyorsanız diye söylüyorum ben... Adelina ve Teren bana göre iki zayıf karakterdi. Belki yetenekleri bakımından güçlü olabilirler ama ben ondan bahsetmiyorum bana göre intikam ve nefrete kendini kaptıran herkes zayıftır. Sevgiyi ve sadakati kaybeden herkes... Burada Ölüm Meleğini anmazsam kesinlikle deliririm. Enzo Valenciano kitaptaki tek sevdiğim karakter kendisidir. Sevgisinden de, sadakatinden de, güveninden de emin olduğum güçlü bir karakterdi. Kitabı okurken en çok onun olduğu bölümleri sevdim yalan yok. (spoilerlı bir yorum oldu mu olmadı mı emin değilim ama yine de ben uyarı yapayım bundan sonrası spoilerlı olacaktır. Okumayan sevgili insancıklar direk son paragrafa atlarsa daha iyi olacaktır.) Enzo gitti ya hem de o Adelina ve Teren yüzünden... Hala sinir küpüyüm! Seriyi okumaya devam etmemeyi dahi ciddi ciddi düşündüm çünkü Enzo öldü! Enzo ya Enzo! Bu nasıl olabilir ki?! Offf, ciddi ciddi öldü çocuk sırf yanlış kişiye güvendiği için... Keşke diyorum Adelina´yı başta öldürseydi ya da Dante (bence en zeki karakterdi) onlara ihanet ettiğini sanınca Adelina´yı öldürseydi de Enzo hala yaşasaydı... İlk defa bir kitapta böyle bir şey diyorum, nefret ettiğim bir çok karakter oldu ama hiç böyle bir şey istememiştim. Enzo´nun geleceği demek ülkedeki bütün Elitlerin ve malfettoların iyi bir geleceği demekti. Enzo ile belki de birden fazla yaşam söndü... Onun ölümünü okumak o kadar ağırdı ki. Kitabı fırlatmak istedim, o sahneyi geri almak, silmek, sanki bir rüya gibi yazmak istedim. Ama olmadı tabii ki. Kitabın sonunda Meaven´in Tristan´ı hayata döndürünce neler olduğunu okuduğumda Enzo´yu tekrardan görme ihtimalinin olmadığını anladım bu da bir hançer gibi kalbimdeki umuda saplandı. Ölümüne düello edeceği günden önceki gün Enzo korktuğunu itiraf etmişti bence o an ölümünün geldiğini anlamıştı ama bunun içinde Adelina´nın da istemsizce de parmağı olacağını tahmin edemedi. Korkmasına rağmen, ölümü hissetmesine rağmen son saniyeye kadar cesur, kendinden en çok da arkadaşlarından emindi. Ölümü hak etmiyordu, yaşaması gerekiyordu ama sonunda Ölüm Meleği ölümle tanıştı... Ben de bir kez daha sevdiğim bir karakterin ölümü ile yıkıldım. Tek sevdiğim karakter öldüğü için seriye devam etmeyi düşünmedim ama sonra Adelina´nın sonunun gücü gibi karanlık olacağını düşünmeme rağmen bunu tam anlamıyla bilmek istediğimi fark ettim. Kısacası evet Marie Lu´nun güzel kurgusu ve merakım sayesinde serinin devamını da okuyacağım. . Kitabı okumanızı tavsiye ederim ama yazarın Warcross kitabı ile karşılaştırılınca daha az sevdiğimi söylemeden geçemem. Bununla beraber olayları farklı bir güç sahibi bir karakterin ağzından okumak kitabı çekici hale getirmişti zaten Marie Lu´nun kalemine hayranım o konuda bir söz dahi edemem.
Genç Elitler
Genç ElitlerMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20163,081 okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.