Çehov'un Memurun Ölümü öyküsü vardır. Bir de Esendal'ın Uğursuzluk öyküsü. İkisini de severim. Esendal'ı daha sıcak daha kendime yakın bulurum. Hatta, arada onca yıl olmasa ve tabii bence, bir yeniden yazma olmasa, Uğursuzluk bir başyapıttır.(Otlakçı'nın yeri ayrıdır ama)
Ama gelin görün ki, dost sohbetlerinde durmaz ağzım, aga bu Uğursuzluk öyküsü var ya Esendal'ın, vallahi de billahi de Çehov'un Memurun Ölümü öyküsünün yeniden yazımıdır derim.
Yahu tek bir Allah'ın kulu destek vermez mi? Vermediler evet. Bırakın desteği, rüyanda mı okudun aga, de git yat derler. Ama benim okumam öyle...Demek isterim de, dinlemezler bu fukarayı.
Madem bu gölgede kalmış büyük ustayı okuyacaksınız, benim bu haykırışımı duyacak birkaç okur olabilir mi acaba?
Öykü pek sevilmez bizde. Hem öksüz hem yetimdir. :(((( Oysa öykü yazmak zordur. Öykü candır.
Cümleten iyi okumalar dilerim.