Sen ne elde ve dilde gezen billur bir sağrak,
Ne de sıska bir göğse takılan bir çiçeksin;
Senin de bu dünyada nasibin var: savaşmak!..
Kayalarla güreşip dağlarda öleceksin.
Yoldaşlık ederekten gökte güneşle, ayla
Aşarsın tepe, ırmak; yürürsün ova, yayla..
Hayata ne biçimde geldinse bir borayla
Daha sert bir kasırga içinde biteceksin.
Kızıl Elma uğrunda kılıç çekince kından
Bahtiyarlık denen şey artık geçmez yakından;
Mesut olup gülmeği sök, çıkar hatırından.
Belki öldükten sonra bir parça güleceksin.
Yüz paralık kurşunla gider "Hayat" dediğin
"Tanrı Yolu" uzaktır; erken kalk, sıkı giyin.
Yazık bütün ömrünce o kadar özlediğin
Güzel Kızıl Elmana varmadan öleceksin.