Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64 syf.
10/10 puan verdi
Uzun zaman sonra bana inceleme yazdıran kitaptır. Öncelikle Ferit Edgü hakkında konuşursak; tam bir zaman ötesi kaçkını. İlk başlarda okuduğum röportaj ve söyleşilerden çıkardığım kadarıyla gerçek bir ukala gibi gelse de, bu öz güvenin arkasında ışıl ışıl bir deha parlamakta, ve sarsıcı bir sanat anlayışı yatmakta. Ferit Edgü gerçek bir sanat uzmanı diyebiliriz. Bu edebiyatla sınırlı değil. Önemli bir resim koleksiyoneri. Ve resim ile yazım arasında evrensel bir sanat anlayışı yakalamak istemiştir. Çünkü bir sanat kuramı adı üstünde, eğer görsel sanatlarda geçerli ise, yazınsal sanatlarda da geçerli olmalı ve de duyumsal sanatlarda da. İşte o zaman gerçek bir evrensel sanat kuramından bahsedebiliriz. Görsel sanatlar ile ilişkilendirmek açısından Van Goghun eserleri ile bağlantı kurulabilir. Kendisi de bunu belirtmiştir. Van Gogh eserlerinde bir hikaye anlatmaz. Bir durum vardır. Bir oda vardır. O kadar. Oda kendini anlatır. Ya da bir gece vardır, ve de yıldızlar. Gökyüzü kendini anlatır. Daha detaylı bilgi için "Biçimler, Renkler, Sözcükler" Kitabın *Sel Yayınlarının Geceyarısı Kitapları dizisinde yer almasının bir sebebi var. Gece yarısı yaşanılan varoluşsal sıkıntılardan sonra yataktan kalkılıp içilen bir bardak soğuk su kıvamında tüketilesi. Yazın dili olarak o kadar ağır bir dil yok karşımızda. Yeraltından notlar ya da Bozkırkurdu gibi değil daha insancıl diyebilirim. Yapısal olarak incelersek kitap sayfa sayısı olarak boşlukları saymazsak yaklaşık 50 55 sayfa. 3 bölüm içeriyor; Avara Kasnak, Başıboş Metinler, Olumsuz Metinler. İlk bölüm 13 küçük yazımdan oluşmakta. Hikaye diyemiyorum ya da deneme çünkü değiller. İkinci bölüm adı üstünde başı boş nereye saldıracağı belli olmayan serseri metinlerden oluşmakta. Ve son bölüm eşine az rastlanır bir yapıya sahip olumlu olumsuz metinlerden oluşmakta. İlk bölümde oluşan metinlerde bir kahraman bir hikaye ya da bir betimlemeye tam olarak rastlayamıyoruz. Bu diğer bölümler için de geçerli. Burada yazarın kendi iç sesini duyumsuyoruz. Kendisiyle yüzleşme, geldiği geçtiği yolları sorgulama ama gideceği zamanı ve de yolu sorgulamak değil. Çünkü zaman ile ilgili alıp veremediğimiz var. İkinci bölümde yer yer saldırgan dingin metinler karşımıza çıkıyor. Bir baba ile oğulun hesaplaşmasını değil tersi, baba ile oğulun anlaşmasını benzeşmesini görüyoruz. Küçük metinlerle devam ederken karşımıza 'Terslik' metini geliyor. Bu kilit metinlerden biri. Çünkü üçüncü bölümde kurulan metinlerin fikir şeması burada tanımlanmış diyebiliriz. --spoiler-- Önlenemez sona doğru gittiğimiz söyleniyor. Ama ben buna inanmıyorum. Çünkü her şeyin önüne geçilebilir. Özellikle de önlenemez denen "son"un. Bunun için bir önerim bile var. Cümleleri tersinden okumak, tersinden söylemek. Daha doğrusu, sondan başa doğru yazmak ya da söylemek. --spoiler-- Burada olumsuz metinleri temeli atılmış oluyor. Şöyle ki; mantık sistemlerinde olumsuzun olumsuzu olumludur. ( anb = a'ub' ). Olumsuz metinler şu şekilde başlıyor; "Bu, olumsuz cümlenin olumluya dönüşmesinin diyalektik gelişmesi, öyle mi?" İlk metinden örnek vermek gerekirse; --spoiler-- "Adam yerinden kalkmadı. Telefon, orda, karşısında değildi. Zil sesi de duyulmuyordu. Adam, acaba telefon etmedi mi, diye düşünmedi. Adam hiç düşünmedi. Bakışları uzakta değildi. Kalkıp odanın içinde dolaşmadı.Yağmur da yağmıyordu. Bugün hiçbir gariplik yoktu..." --spoiler-- Burada yazar aklımızla oyun hamuru gibi oynayarak yapıca olumsuzluklar üzerine kurulu bir metinden olumlu bir metin oluşturuyor. Ve metinin sonu şu şekilde biter. --spoiler-- ...Kadın , Niçin, niçin niçin? diye sormadı. Erkek de onu anlamsız tek sözcükle yanıtlamadı: Çünkü. Koltuğun üzerindeki kedi uyanmış, gözlerini adama dikmişti. --spoiler-- Yazarın iç sesi devamlı sorgulayan, çatışmalar yaşayan ve çatışmalardan faydalanarak kendine varoluşsal cevaplar bulmaya çalışmaktadır. Sürekli olumsuz yapıları kullanarak sonuca ulaşmak istemektedir. Fakat kedinin bu durumla hiç bir alakası olmadığı net şekilde görülmektedir. Çünkü o vardır ve birden bire olmuştur ve bu gibi sıkıntıları yoktur. Bir anda bizi hikayenin dışına çeker. Sonuç olarak; kısacık metinler topluluğu olarak bakabileceğimiz bu eser, çok rahat bir doktora tezi konusu olabilir. Zira yapılan göndermelerin peşine takılınca fazlaca farklı köşelere gitmek gerekiyor. Okuması kolay yorumlaması zor bir eser olarak tabi ki her okura tavsiye ediyorum. İyi okumalar.
Avara Kasnak
Avara KasnakFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 2015151 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.