Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kitabın adından dahi anladığınız üzere bu onun babasına seslenişi. Ve benim aklıma gelen ilk soru şu neden "Babaya Mektup". Belli ki kırık dökük bir hayat dedirtiyor insana. Bu Franz Kafka'nın satır aralarıma gizlediği hayat öyküsü aslında. Anlattığı yalnız babası değil kendi hayatı da aynı zamanda. Çocukluğunu, gençliğini, yetişkinliğini ve tabi bunlarla birlikte acılarını da dökmüş bu mektuba. Aslı 104 sayfa imiş. Bir ara Milena'ya gönderecekken daha sonra ne gerçek sahibine ne de sevdiği kadına gönderebilmiş. Mektubun yarıya kadar olan kısmı biraz daha dokunaklı olmakla birlikte diğer yarısı biraz daha fikir üzerine kurulu. Bazı yerlerde 'Ah zavallı Franz' dediğiniz olcaktır. Mesela bir gece deli divane su istediğinde babasının onu alıp dışarı çıkardığını ve orda bıraktığını ve bu anının Franz'ın hayatında derin bir travma sebebi olduğunu öğrendiğinizde. Daha bunun gibi onlarca an onlarca yaşanmışlık ve yaşanmamışlık var genç Franz'ın hayatında. Onunla sohbet ediyormuş gibi hissettiriyor bu mektup. Sanki bir çay bahçesinde oturmuşsunuz da onu dinliyormuşsunuz gibi. Sıkılmadan okunur. Franz Kafka severlere ve hiç denememişlere duyurulur. Minik alıntı: "Sende hiçbir etki yaratmayan şey, benim mezarım olabilir"
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202241.1k okunma
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.