Gönderi

... Bu seste öyle bir hararet-i der-aguş [kucaklayıcı bir sıcaklık], öyle hatırat-ı ezvak ile lerzan [zevklerin hatırasıyla titreyen] bir aheng-i mahremiyet [gizemli bir ahenk] vardı ki bütün bu zevc ve zevce samimiyet ve saadetini gösteriyordu. Birbirine böyle " Sen" diye hitap etmenin bahtiyarlığını şimdi anlamış, kendine hitap ediyor zannettiği Suat'ın sesindeki hararet onu eritmiş idi. Şimdi bu hitabın kendine olmadığını anlamaktan mahzun, mahkur [kahırlı] oldu. Ah bulsaydı, kendine bu sesle, bu nazarla "Sen" diyecek kadını bulsaydı... ...
Sayfa 82 - Özgür Yayınları(9. Basım/ Ağustos 2017))
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.