Gönderi

"Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve susarak Nur'un sözünü dinleyen ve gayba nüfuz eden gizli bir bakışları ile bizi hayranlıkla seyreden Said'ler, Hamza'lar, Ömer'ler, Osman'lar, Tahir'ler, Yusuf'lar, Ahmed'ler, vesaireler!...Sizlere hitap ediyorum.Başlarınızı kaldırınız, 'Sadakte'(doğru söylediniz) deyiniz.Ve böyle demek sizlere borç olsun! Şu çağdaşlarım, varsın beni dinlemesinler.Tarih denilen mazi derelerinde sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum.Ne yapayım; acele ettim, kışta geldim. Sizler Cennet gibi bir baharda geleceksiniz.Şimdi ekilen Nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır. Biz, hizmetimizin ücreti olarak sizden şunu bekliyoruz ki;Mazi kıt'asınına geçmek için geldiğiniz vakit, mezarımıza uğrayınız.O bahar hediyelerinden bir kaç tanesini medresemin mezar taşın denilen ve kemiklerimizi misafir eden ve Horhor toprağının kapıcısı olan kal'anın başına takınız. Kapıcıya tembih edeceğiz.Bizi çağırınız. Mezarımızdan, 'Henien leküm'(Ne mutlu size gözünüz aydın!) sadasını işiteceksiniz" Ümitvar olunuz Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür seda İslam'ın sadası olacaktır.
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.