Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nazan Bekiroğlu
Işık saçanlar önce yanmayı göze alıyor. Eflatun'dan bu yana deha, bir tür delilik hali olarak tanımlanmıyor mu ve sanatçı nevrozla psikoz arasında gidip gelen bir tür deli sayılmıyor mu? Haydi yürekli olun ve koyun adını. Van Gogh, ömrü boyunca taşında kendi adı yazılı bir mezarı ziyaret etmek zorunda kalmıştı (Kendisine kısa bir süre evvel ölen kardeşinin adı verilmişti: Vincent. Sevgilisine kesik kulağını armağan eden bu dahi, bir akıl hastahanesinde intihar ettiğinde hastalığı hakkında varılan tanı "kişilik bölünmesi"nden ibaretti. Kişiliği, biri diğerini yok edecek iki yarıma mı bölünmüştü? Hakkında verilen tanı ne olursa olsun, resim tarihinin gelmiş geçmiş en parlak yıldızlarından biri olduğu muhakkak, zamanında anlaşılamamış yerleşik beğeniye hitap etmemiş (edememiş değil) olmakla birlikte. İlkbahar Senfonisi Schumann'ın içindeki ülkelerden kopa geliyordu: "Kırlar yeşillenmeye, kelebekler uçuşmaya başlar." Oysa bir akıl hastahanesinde gözlerini yumdu. Fransa'nın övünç kaynağı, edebiyatın da, eğitimin de pir ü üstadı Rousseau son zamanlarında adam akıllı bunalımlıdır, dengesiz denebilecek kadar. Gogol da öyle, ömrünün son yılarında. Kendisine deli diyebilenin deli olmaya hakkı yoktur elbet, kimse kimseyi kandırmasın ama bir Delinin Hatıra Defteri'ni durup dururken neden yazdı? Delirmemek için mi? Peki ya altmış dokuz yıllık ömrünü mutlulukla; ama gerçekten mutlulukla dolduran Erasmus'u nasıl izah etmeli? Encomium Morias: Deliliğe Övgü. Vatslav Nijinskiy sonra, son yıllarını hastahaneden hastahaneye geçiren bu Rus dansçı. Ve Sağırlara şarkı söyleyen bir tenor", Nietzsche, 1900'de öldüğünde bir akıl hastahanesindeydi. Son yazısının altına imzasını "çarmıha gerilen" olarak attı. Aklı aradan tamamen çıkardığı için mi imzasını "çarmıha gerilen" olarak attı, yoksa imzasını öyle attığı için mi aklı aradan çikardı? Sadece "gerçekten" yaşayanlar mı? Bir türlü akıllı mı mecnun mu olduğuna karar veremediğimiz Hamlet. Bir Adam Yaratmak'ın Hüsrev'i. Ya Don Kişot'a ne demeli? En güzelini Cemil Meriç diyor kimse yeni bir şey söylemek için yorulmasın: "Don Kişot kanatlı, kertenkelelere gülünç görünmesi bundan". Çırağan Sarayı'nın tecennün etmiş V. Murad'ı, havuz başındaki Sultan İbrahim'le aynı yerde duruyor. Yine Cemil Meriç: "Deli İbrahim, Osmanoğulları'nın en akıllısı. İnci balıklara atılmak için yaratılmamış olsaydı, denizlerde ne işi vardı?" Bu inanılmaz zarafetteki kinayenin ruh acıtışı bir yana, doğru, sanatı da tarihi de yürüyenler halk ediyor, terakki makul dışı olanlardan geliyor. Gemileri karadan yürütmek, akillara durgunluk verecek bu iş, çok mu "makul" idi? (Mor Mürekkep / Leyla Diye Kara Kuru Bir Kız) S.61-62
··
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.