Gönderi

Ne güzel başlangıç cümleleri;
“Tekinsiz biri vardıysa eğer, o bendim. Ben dediğim bu şey, bu beden; bu dolup dolup boşalmış, pörsümüş beyin; bu ikircikli akıl. İçim boşalamadı bir türlü. Dağlara baktım, dağlardan vadilere, ovalara. Bomboş yollarda da yürüdüm, daracık patikalarda da. Engin ne varsa gördüm. Boşluğu ve boşluğun ferahlığını. İçimdeki derinliği hissettim. Varlığımı duyumsadım. Ama sonra karanlığı da gördüm. Hiç çekinmeden sahiplendim onu. Kendi dipsiz karanlığımı. Kuytumu. Taşımak istemediğim bu yükle birlikte yaşamak, onunla birlikte yol almak, bu zorunluluk. Ölümü arzulasam da ölmek istemedim. Meraklıydım belki. Bakmadan edemedim. Bir menkıbem varsa o da yaşamımdır. Yaşamış olmam. Kıymetim, mucizem, lanetim. Bu mücadeleyi seçmedim. Onu çağırmadım, ona gitmedim. Çoktan başlamış, başladığı bile unutulmuş bu savaşta, ben dediğim bu koca çuval, ben dediğim bu arapsaçı ruh bir yenilgiden ibaret.”
Sayfa 9
·
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.