Gamlı kederle dolu 11 hikaye okudum ben. İçleri küflenmiş ve ahlaksızlıkla kirlenmiş, bütün yaşamın gerçekliğini ortaya döken,kaderin ince ve keskin kılıcından kaçmanın mümkün olmadığı 11 hikaye. Tek kaçışın insan elinde olduğu bir ölüm haberiydi sanki davulla zurnayla bütün meydanlarda anlatılan. Sadık Hidayet bir başka adam. Ne yaşadığı çağa ne de bu çağa ait. Ben kendimi ara sıra bu adamı anlamaya adarım. Fakat yetmez benim ufkum yetmez benim ölümü kucaklayışımdaki feryat. Nasıl olabiliyor insan bu kadar kötü? Ve nasıl da affına sığınıyor Tanrı'nın yaptığı bir iki nezirle, ziyaretle? Nasıl da kirli 40 yaşında 8-9 yaşında kız çocuklarına şehvet duyanların hikâyesi. Ölüm çözer belki bütün kiri pası. Bundandır belki Sadık Hidayet'in de ölümü bir apartman dairesinde ciğerlerine dolduruşu. Bundan seksen doksan belki de yüz yıl evvel yazılan ve anlatılan hiçbir şey bugünlerin hiç uzağında değil. Tek solukla izin verin bu hikayelere ve siz de teslim olun ölümle sonuçlanan her hikayenin yarasına.