Ebru Hocam, mektuplardan başlamışsın! Sıkı dur, bak ne güzel yazmış. Bir mektup öyküsüne ne güzel bir epigraftır.
"Yalnız şundan söz etmek istiyorum bugün: Mektuplarınızı iyice okumadım daha, çevresinde dolandım, ışığın çevresinde dolanan pervane gibi...Ben de birkaç kez yandım.”
"Bugün doktora gittik. Filiz geldikten iki gün sonra. İki gün önce geldi Filiz. O gün Filiz gelmişti işte. Herkes şaşırdı. Niye geldin diye sormak istedik. Soracak bir yiğit çıkmadı ama. Mavi bir elbisesi vardı. Ben doktora giderken etek bluz giydim. Beyaz bir bluz. Filiz’in etekleri tül perde gibi. Bacaklarının arasından bakkalı gördüm. Tülün arkasında. Gözlerini bakkalın." Hatta, böyle başlayan bir öyküme epigraf oldu tabii :)))