Yazarın okuduğum ilk “şiir” kitabı. Ben çok beğendim aslında yazarın tarzını beğeniyorum belirli bir uyak düzenine uymadan kelimelerle oynayarak yazıyor, cümlelerin içine yuvarladığı anlamı seviyorum ben (Balıkla Deniz tutmaya gitmek vs..). Adı gibi içi de hüzün dolu bir kitap..
Nazım Hikmet,
Can Yücel,
Atillâ İlhan,
Cemal Süreya,
Edip Cansever,
Orhan Veli...
Bu şairlere de şiirsel bir atıfta bulunuyor,en güzel sayfaydı diyebilirim... Sevgiyle kalın.
Bilmeyenler için şöyle küçük bir alıntı paylaşayım; ( ben de bilmiyordum^^)
Sunay Akın ilk şiirini 9 yaşında meteoroloji müdürlüğünde çalışan bir memurun kızına yazar. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar. Mahsusçuktan!?
Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra bir Şairdir artık.Çocukluğunun geçtiği Trabzona gittiğinde sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri hava muhalefeti nedeniyle kayıptır.