sakın birşey söyleme
ters istikametteyim işte
bıraktım rüzgarlara karşı koymayı
gidiyorum/
yaşanmışlıkları gizleyip koyu renkli perdelerin ardına
düşlerin mavi olanlarını koyup bavuluma
sessiz yalnızlıkları takıp koluma
şakaklarımda ecel terleriyle
gidiyorum....
o çok sevdiğin gamzelerim
özlemi barındırıyor çukurunda
cebimde dönüşü olmayan bilet
gidiyorum...
/tüm istasyonlar boşalmış
kalan bu son mavi tren ve bu son seferi
camlarından dökülecek az sonra
hüznün külleri/
dizlerin dermanı yok titriyor
adımlarımsa kavgalı
bir adım bana,bir adım sana
yine başladık işte
sen- ben davasına...
/yağmur başlayacak birazdan
yıkayacak tüm zamanları
korkma yağmurlar örtecek gözyaşlarını/
son bir hece düşecek dudaklarımdan
kristal kadeh gibi
bin parçaya bölünen
bir de veda busesi
gidiyorum aşk'ın evine
yıl Bin Dokuz Yüz Seksen İki'ye...