SAHİP OLMAK İSTEDİĞİMİZ ÇOCUKLARI DEĞİL, SAHİP OLDUĞUMUZ ÇOCUKLARI YETİŞTİRMEK İÇİN... Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil, Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları. Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller. Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil. Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır. Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil. Çünkü ruhları yarındadır, Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz. Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları Kendiniz gibi olmaya zorlamayın. Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur. Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar. Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar. Okçunun önünde kıvançla eğilin Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever Halil Cibran'ın bu sözleri kitabın felsefesini anlatıyor. "Beni Ödülle Cezalandırma" kitabın başlığını ilk okuduğumda tam olarak olayı anlayamamıştım aslında. Ama ödül aslında ödül değildi her iki taraf için. Ödül sadece bir araçtı ve tehlikeli bir düşünce biçiminin ürünüydü. Kontrol ve manipülasyon için. Kitapta bilimsel araştırmalardan ve yazarın deneyimleriyle ödülün zararları anlatılıyor. Ayrıca ödülün yaratıcılık, motivasyon, verimlilik, öğrenme gibi birçok durama ait ilişkisi inceleniyor. Bu bağlamda ilk kısımda ödül çocukları nasıl etkiler? sorusuna cevap aranıyor. İkinci kısımda ise ödül yerine ne yapmalı? diyerek yazar önerilerde bulunuyor. Okumaya başlayınca birkaç alıntı paylaştım ama baktım ki kitap başlı başına çok değerli bilgilerle dolu olduğundan ve çok zaman alacağından vazgeçtim. Kitabı elinize alıp bir bakarsanız okumadan bırakmayacağınıza eminim. Anne-babalara, eğitimcilere ve tüm bireylere hitap etmektedir.

Beni Ödülle CezalandırmaÖzgür Bolat · Doğan Kitap · 20166,6bin okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.