Gençleri zehirliyor diye; 275'e karşı 281 oyla ölüme mahkûm edilmiş olan Sokrates sonsuza kadar yaşamak için anlık ölümden kaçmamış ve düşüncelerinin değerini, insanın en büyük hazinesi olan "can"ı söz konusu olduğunda dahi savunmaya devam ederek göstermiştir. Onun için Sokrates'i hep ayrı bir yere koyarım. çünkü çağımızın en büyük sıkıntısı "kaypaklıktır" ister "SEVGİ" de ister "SİYASET"te isterse "DOSTLUK"ta olsun karşımıza çıkan ilk şey hep kaypaklık olmuştur. İnsan dediğiniz basit, aciz, egosu yüksek, gereksiz yaratığın en rahat yaptığı şey kaypaklıktır. işte durum böyle olunca da ben baş tacı yaparım Sokrates'i! iki çeşit cesaret vardır, birincisi ahmağın cesaretidir; gerçek durumu bilmediğinden cesur olur. Bu cesaret "sahtedir". ikincisi ise bilge kişisinin cesaretidir yani sonucu gerçekten bilerek cesaret gösteren kişinin cesareti işte asıl cesur olan kişi budur. Ondan dolayı Sokrates'in cesareti apayrıdır benim çizgimde. Platon'nun kaleminden Sokretes'in Savunmasını öğreniyoruz bu eserde. Hocası ölüme mahkum edildiğinde Maratonu kazanmış atlet, 28 yaşında ve tabiri caizse taş gibi bir delikanlı. Sokrates'in ölümünden sonra adeta "lanet olsun benim hocamı idam eden bu zihniyete" der, gibi 10 yıllığına ortadan kaybolur. sonra dönüp hocasının bıraktığı yerden aynen devam eder. Mutlaka okunması gereken bir eser.

Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,8bin okunma

··

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

RA