Şu Çay Demleninceye Kadar ) mizahi, ironik bir sülupla karşılaşacağımı düşünmüştüm, hatta belki Afilli Filintalar'a selam eden bir taraf... Ama hayat çoğu zaman hayal kırıklıklarından oluşmuyor mu? :) Belki durum diğer kitaplarında öyledir de ben bu kitabına denk gelmişimdir. Kötü bir üslup mu peki? Asla değil. Savruk cümleleri yok. Öykülerinde ele aldığı konular da öyle çarpıcı değil. Ama yine de kendini okutmayı başarıyor. Bunda belki de öykülerinin birbiriyle kesişmesinin etkisi var. Kesişen öyküler evet, bir öyküdeki yan kişilerden biri diğer öykünün baş kişisi olarak karşımıza çıkıyor. Böylece kitap da bütünleniyor sanki, yani biraz öykü olmaktan uzaklaşıyor . Yine de her biri tek başına da okutturabilir kendini. Tadımlık okuma yapmadan edinmeyin derim ben yine de :) Kitabın sonunda " Birkaç Son Not" başlığının altında öykülerin doğuş hikâyelerine de yer vermiş yazar. Bir yazar buna neden gerek duyar bilemedim.