Nazi işgali sırasında Varşova Getto'sunda bulunan bir çocuğun acıklı bazen de neşeli hikayesi anlatılıyor. Mika dedesi için Terzi Nathan tarafından dikilen paltonun dikildiği haftanın son günlerinde Nazi'lerle tanışıyor. Büyük dedesi öldüğünde ona da Paltosu hatıra kalıyor. Kendisine biraz büyük gelse de içinde bir hayat vardır adeta. Tahtadan insanlar karanlığın çöktüğü Getto'da zavallı Yahudi'lerin yüzünü güldüren tek şeydir. Derken Kuklacı Çocuk Nazi Subayları tarafından fark edilir. Böylece iki taraf arasında sıkışıp kalmış bir çocuk oluverir. Tehlike çanları mı yoksa başka bir melodi mi çalacak belirsiz. Mika iyi bir sanatçı olduğunu gösterir ve tahmini zor olan olaylar yaşanır.