“Ben sensizliği yalnızlık sanmıştım her keresinde.
Sensiz kalmamak için sendim o vakitler;
seni uyuyordum sürekli,
seni içiyordum çay diye,
cennet diye seni düşlüyordum
-ki, sen yeşilçıplak bir yeşildin gözümde
Cennetten damıtılmış
(Oysa cennet, gelecek korkusunun
en düşsel çocuğuymuş, uzaktan emzirdiğimiz);
ve çarşaflar dillenince ayak seslerinde,
çıldırıp dağlarıma çıkıyordum ben;
dağlarım sendin.”
.
“Yalnızlık kaybettikçe kazanır her zaman.
Bazen de büyüler verir bize en olmaz düşlerden,
düşler seslerden
ve görüntülerden.
Öyle elsiz ayaksız dalarız ki ona,
kapılarımız kapısıdır bir yerden sonra,
pencerelerimiz penceresi;
ve kalakalmışızdır kapılarımızdan
kapılarının ardında.
Üstelik, orada herkes vardır;
ölüler oradadır, diriler.
Çünkü her şey yalnızlık kadar eskidir,
yalnızlık kadar uzak;
ve her şey uzaklığı kadar güzel.”
️ Hasan Ali Toptaş şiirleri ile demlenmek.. Ruha uygulanan terapi.. Tazelenmek, yenilenmek.. Ruha ve zihne ilkbaharı yaşatmak gibi..
Keyifli okumalar Can’lar ️