Allahu Rabb-i lâ-yezâl yâ Vâhid ü yâ Zü'l-Celâl
Ey pâdişâh-ı bî-zevâl yessir lenâ hayra'l-umûr
*
Vakt-i seher(de) dâdımız arşa çıkar feryâdımız
Cürm ü hatâ mu'tâdımız yessir lenâ hayra'l-umûr
*
Senden irişmezse amân olur kamu işler yamân
Yâ sâhib-i kevn ü mekân yessir lenâ hayra'l-umûr
*
Yâ Hâlık-ı Hayru’l-enâm olsun habîbine selâm
Budur hulûs üzre kelâm yessir lenâ hayra'l-umûr
*
İkbâlî âsîdir garîb lütfundan itme bî-nasîb
Yâ Bâkî vü Hayy u Mücîb yessir lenâ hayra'l-umûr
**** İkbâlî – Sultan İkinci Mustafa ****
Ey varlığı sonsuz olan rabbimiz Allah! Ey biricik ve en yüce olan!
Ey hükmünün bitişi olmayan padişah! Hayırlı işleri bize kolaylaştır.
*
Seher vakitlerinde tâ arşa çıkar yakarışımız ve feryadımız.
(Hattat sanki bilerek hata yapmış burada.)
Suç ve hata işlemek olmuştur alışkanlığımız. Hayırlı işleri bize kolaylaştır.
*
Eğer affın yetişmezse bize, fenadır bütün işlerimiz.
Ey kainatın sahibi! Hayırlı işleri bize kolaylaştır.
*
Ey yaratılmışların en hayırlısı Hz. Muhammed’i yaratan! Olsun o sevgiline selam.
Budur temiz kalple, samimi kelam. Hayırlı işleri bize kolaylaştır.
*
İkbâlî günahkardır garip. Lütfundan nasipsiz bırakma onu.
Ey Baki, Hayy ve Mücib! Hayırlı işleri bize kolaylaştır.
---
Hattat: Gülşen Yıldız
---
*Lâ-yezâl / Bî-zevâl : Zevâl bulmayan, bâkî, dâim, kalıcı.
*Yessirlenâ hayra'l umûr : Bize hayırlı işleri kolaylaştır.
*Cürm: Kabahat, suç.
*Vâhid: Tek, yalnız, yektâ, biricik.
*Zü’l-Celâl: Celal sahibi, ululuk sahibi.
*Dâd : Yardım isteme, sızlanma, yakarış.
*Arş: Dokuzuncu kat gök, göğün en üst katı.
*Mu'tâd : Alışkanlık.
*Kamu : Bütün, tamamı.
*Yaman: Kötü, fena.
*Kevn ü mekân : Yaratılan her şey, mahlukat, kainat.
*Hulûs: Gönül temizliği, samimiyet.
*Bî-nasîb : Nasipsiz.
*Habîb: Sevgili.
*Hayru’l-enâm: Yaratılmışların en hayırlısı, Hz. Muhammed.
*Kelâm: Söz.
*Âsî: İsyankar, günahkar.
*Garîb: Kimsesiz, zavallı.
*Hayy: Hayat sahibi, canlı.
*Mücîb: Dualara icabet eden, karşılık veren.
*Bâkî: Yok olmayan, zeval bulmayan, sonsuz, daimi, kalıcı.