Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gu gu guk. Yağ döktük, kim döktü, kız döktü
“Yağın bir kaşığının bin para olduğu, herkes de zeytinyağının bulunmadığı zamanların birinde, bir baba, iki kardeşi, uzak bir yere yağ almaya gönderir. Çocukların ellerinde toprak testi vardır. İki kardeş gider, ellerinde olan para kadar yağ alırlar. Geri dönmenin sevinciyle güle oynaya yolda geliyorlardır. Bir ara erkek çocuk nasıl olduysa testiyi taşa çarpar, testi tuz buz olur ve yağ hızla toprağa karışır gider. Çocukların akılları başlarından gitmiştir. Hem testi kırılmış, hem de yağ dökülmüştür. Yağı döken çocuk ne yapacağını şaşırır, oraya buraya koşmaya, yardım istemeye çalışır, ağlar, bağırır çağırır ama fayda etmez bu. Küçük kız mini mini elleriyle topraklı yağı eteğine doldurmaya çalışır ama dökülen yağ geri alınır mı? İkisi de yolun ortasında donar kalırlar. Eve döndüklerinde babaları ‘hani yağ’ dediğinde ne diyeceklerini düşünmeye başlarlar. Babalarının karşısına bu şekilde katiyen çıkamayacakları kanaatine varırlar. Çok çaresizlerdir. Ağabey bir ara suçu üzerinden atmak istemenin yollarını arar. Babasına yağı kız kardeşinin döktüğünü söylemeyi aklından geçirir. Böylelikle hiç olmazsa kendini kurtaracaktır. Ya da babasının kız kardeşine bir şey demeyeceği, kızmayacağı hissine kapılmıştır. Fakat kardeşinin melek yüzüne şöyle bir bakar, küçük kız hakkında kötülük düşüneni bile utandıracak kadar güzel ve taş yürekleri sızlatacak kadar masumdur. O zaman onlar da çocuk yürekleriyle Allah’a el açarlar. ‘Allah’ım biz bu durumda babamızın karşısına çıkamayız, bizi kuş edip uçur.’ derler. Allah da bu masum gönüllerin dualarını kabul eder ve o çocuklar bir anda kumru olur. O gün bu gündür kumruları öldürmenin günah olduğu, yanlışlıkla vuran insanların bile başlarına bir musibet geleceği söylenir. Evet, onlar mübarek kuşlardır çünkü, bu yüzden kumruların etleri de yenmez. ‘Gu gu guk. Yağ döktük, kim döktü, kız döktü.’
Sayfa 113Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.